Dolar ekonomisi, merkeziyetçi bir yapının tüm dünyadaki ekonomik düzene karar vermesine neden oluyor. Yüzeysel ya da derinlemesine, hangi bakış açısıyla olursa olsun mevcut ekonomik sistemde sürekli olarak yaşanan bir kriz döngüsü var. 1929’da başlayan ve 10 yıl süren Büyük Buhran’ın ardından başlayan II. Dünya Savaşı, ekonomik krizlerin nelere sebep olabileceğini göstermişti. Ama yetmedi 70’lerde, 80’lerde, 90’larda ve 2000’lerde defalarca küresel kriz yaşandı.
Ekonomide yaşanan kısır kriz döngüleri insanları alternatif arayışlarına itti. 2009’da Bitcoin adı verilen ödeme sistemi ortaya çıktı. İlk etapta çok da detaylı bir şekilde anlaşılmayan bu teknolojinin insanların gündemine girmesi biraz zaman aldı. Bitcoin, ilk başlarda yasa dışı ticarette kullanılıyordu, bir anda değeri yükselince ise yatırım aracı haline geldi. Bunun neticesinde Bitcoin gibi kripto paraların sayısı artmaya başladı. Dolayısı ile kripto paralar, sadece birkaç yıl içinde merkez bankalarının gelecek planları arasında girdi. Son olarak da 1929’da başlayan o Büyük Buhran’da sokaklarında evsiz insanların yattığı, sahillerinde aylarca çadırların kurulduğu Kaliforniya’dan bir şirket, son yıllarda adı sürekli veri skandallarıyla anılan Facebook ortaya çıktı.
Bilinirliği yüksek bir teknoloji firması olarak kripto para işine giren ilk şirket Facebook oldu. Üstelik Visa ve Mastercard gibi geleneksel firmaları ve Vodafone ya da Uber gibi hizmete yönelik firmaları da yanına çekti. 28 şirketli Libra Birliği, merkezi İsviçre’de bulunan yeni nesil, şirketler üzeri bir merkez bankası gibi. 2020’de çıkacak Calibra uygulaması sayesinde kullanıcılar, Libra adındaki kripto para ile ödemeler yapabilecekler ve hatta maaşlarını bu para birimi alabilecekler.
Ama tek bir sıkıntı var: Bu işin ana faktörü Facebook. Şirket, veri güvenliği konusunda çok da masum değil:
Facebook’un 2016 ABD Başkanlık Seçimleri’nden bu yana pek de olumlu yaklaşılır bir tarafı kalmadı. Milyonlarca insanın verisini 3. parti uygulamalara kaptıran şirket, blok zinciri işinde belki hepimizi şaşırtabilir, ancak en azından şimdilik hiç de iyi bir algıya sahip değil. Bu konuda Webtekno okuyucu ve takipçilerinin fikri de oldukça destekleyici.
“Türk Lirası ya da dolar gibi geleneksel para birimi yerine Facebook Libra kullanır mısınız?” sorusuna 5582 okuyucumuz oy verdi. Sonuçlar şöyle:
- Hayır, kullanmam: %64
- Evet, kullanırım: %36
Görüldüğü üzere insanların büyük bir kısmı, Facebook’un finansal girişimine güvenmiyor. En azından geleneksel para birimlerine karşı rakip olarak görmüyorlar. Facebook, her ne kadar öncelikli hedefinin “banka hesabı bile bulunmayan 1,7 milyar insan” olduğunu söylese de Türkiye gibi pazarlar da onlar için iyi bir hedef. Zira Türkiye, dünyanın en çok kripto para kullanıcısına sahip ülkesi. Bu da Facebook'un Libra için neden önce Türkiye gibi ülkelere gelmediğini açıklıyor.
Facebook, Türkiye piyasasına doğrudan girerse diğer kripto para birimlerine bir alternatif olmaktan öteye geçemez. Ancak 1,7 milyar insan için ihtiyaç haline gelir. Bu gerçeklere rağmen Facebook, skandallardan sınır ve gündem olarak çok uzak bir ülkede bile güven kaybında zirveye oynamış durumda...
Yine de şirketlerin devletlere karşı ekonomik olarak alternatifler sunduğu bir döneme girmiş bulunuyoruz. Facebook; kripto para, blok zinciri ve yeni nesil finansal sistemlerde bir ilke imza attı. Nitekim sırada daha Google, geçtiğimiz yıl aylarda “kredi kartını” tanıtan Apple ve düzinelerce yeni nesil banka ve borsa şirketi var.