Twitter ve Facebook, Filistinlilerin Paylaşımlarını Engellediklerini Kabul Etti: Yanlışlıkla Olmuş

Twitter ve Facebook, geçtiğimiz haftalarda Filistin ve İsrail arasında devam eden gerginlik sırasında binlerce kullanıcının paylaşımlarını engellemekle suçlanmıştı. Her iki şirket de durumu kabul etti ancak 'yanlışlıkla' olduğunu söyledi.

Geçtiğimiz haftalarda İsrail ve Filistin arasında yaşanan gerilimde yüzlerce insan hayatını kaybetmiş, konu uzunca süre sosyal medyada da topladığı tepkiler ile gündemde kalmıştı. Ardından imzalanan ateşkes ile son birkaç gündür sular durulmuş olsa da konuya yönelik kritik bir iddia, sosyal medyada olayın etkilerinin devam etmesine sebep olmuştu.

Bu iddiaya göre Facebook ve Twitter, olaylar süresince pek çok Filistinli aktivistin ve vatandaşın paylaşımlarını platformdan kaldırmış, hesaplarını askıya almıştı. Bunun üzerine Filistinli sosyal medya kullanıcıları büyük bir kampanya başlattı ve Facebook'un AppStore ve Play Store puanlarını düşürerek konuya dikkat çekti. Hatta ardından Facebook, Apple'dan bu kampanya ile gelen negatif yorumların AppStore'dan kaldırılmasını istedi ancak Apple bunu kabul etmedi. Tüm bu gelişmelerin ardından Twitter ve Facebook, iddiaların doğru olduğunu kabul ederek konuya ilişkin açıklama yaptı.

Yanlışlıkla olmuş:

Twitter konuya ilişkin açıklamasında, çatışmalar sırasında ardı ardına atılan tweet'leri yanlışlıkla spam olarak tanımladığını ve bunun sonucunda yüzlerce hesabın geçici olarak kilitlenmesine ve tweet'lerin arandığında görünmemesine neden olduğunu söyledi.

Facebook da yaşanan durumu yapay zekadan kaynaklanan bir hataya bağladı. Buna göre şirketin nefret söylemin engelleyen yapay zekası bazı ifadeleri yanlış tespit ederek engellerken aynı zamanda Instagram'da video paylaşımının engellenmesine sebep olan yazılımsal bir hata da meydana geldi. Bu da Filistin'in uğradığı saldırıların videolarını paylaşmak isteyen binlerce kişinin bunu yapamamasına sebep oldu.

Her iki şirket de hataların giderildiğini ve kapatılan hesapların yeniden aktif edildiğini söylüyor ancak pek çok kişi gönderilerin hala engellendiğini ifade ediyor. Özellikle Facebook ve Twitter, söz konusu siyasi olaylar olduğunda ifade özgürlüğüne ve haber alma hakkına engel olacak bazı sansür uygulamalarıyla sık sık eleştiriliyor.

Yanlışlıkla olsun ya da olmasın, şirketlerin nefret söylemlerini ve şiddeti ortadan kaldırmak için geliştirdikleri yapay zekalar belli ki henüz yeterince gelişmiş değil ve ayrım yapmakta zorlanıyor. Benzer olaylarla gündeme gelerek eleştiri oklarını kendilerine çevirmemek ve herkes için eşit söz hakkı sunabilmek için bu konuda ciddi çalışmaların yapılması gerekiyor.