Ekosistem Savaşı 101: Apple, Kendi Ürün ve Hizmetlerini Diğer Markalardan Nasıl (K)ayırıyor?

Apple ve Samsung gibi teknoloji devleri, kullanıcı deneyimini zenginleştirmek için kendi ekosistemlerini kullanıcıların ihtiyaçlarına göre geliştiriyorlar. Ancak Apple, kendi ürün ve hizmetlerini her zaman özel (!) kılmak için farklı bir yol izliyor: Kayırmak!

Ekosistemler, genel olarak yazılım ve ürünlerin beraber çalışmalarını sağlamak için oluşturuldu. Dev markalar, tüketicilerin ihtiyaçları doğrultusunda geliştirdikleri bu ekosistemleri günden güne bir adım daha ileriye atıyorlar.

Dev markalardan bahsedince ilk olarak Apple ve Samsung el kaldırıyor. Öyle ki ne zaman bir ürün veya hizmeti karşılaştırmak istediğimizde akla sadece Apple ve Samsung geliyor. Çünkü yıllardır bitmek bilmeyen bir kıyas hâli, asla değişmeyecek gibi görünüyor.

Şuna bir açıklık getirelim: Ele alacağımız konu, hangi ekosistemin iyi olduğunu anlamak değil.

Her ne kadar işletim sistemlerinin ve sundukları ekosistemlerin artılarıyla beraber eksilerini ele alacak olsak da hangisinin iyi olduğu yine kullanım alışkanlıkları ve kullanıcının beklentilerine kalıyor. Ele alacağımız markalardan hangisinin iyi hangisinin kötü olduğuna dair kararı yine tüketici verir.

Şimdi iki dev ismin ekosistemlerinin neler sunduğuna bakacağız.

İlk olarak Apple'ı değil, Samsung'u ele alalım.

Birkaç yıl öncesine kadar Samsung cihazlar arasındaki bağlantı, günümüze göre çok zayıftı. Samsung telefonlarla bilgisayar ve tabletiniz arasında dosya aktarımı yapabiliyor, bulut sistemleri sayesinde depoladığınız belgeleri görebiliyor, değişiklik yapabiliyor veya başkalarıyla paylaşabiliyordunuz. 

Son yıllarda ise Samsung, kendi ekosistemini geliştirerek yeteneklerini artırdı ve telefondaki belgeleri yalnızca tabletinizle değil, aynı zamanda bilgisayarınızla da paylaşabiliyorsunuz. Eğer bir Samsung bilgisayarınız varsa dosya aktarımı daha kolay bir hâle gelmiş durumda.

Eğer bir Galaxy EarBuds'ınız varsa, ayarlarını bilgisayar ve tabletinizden görebiliyorsunuz. Galaxy Tab'inizi bilgisayarınızın ikinci bir ekranı olarak kullanabiliyor ve bu iki cihazı da Samsung telefonunuz ile uzaktan kontrol edebiliyorsunuz.

Telefon görüşmelerinize Galaxy Tab tabletiniz, Galaxy Watch akıllı saatiniz ve Galaxy Book bilgisayarınız üzerinden cevap verebiliyor, mesaj yazabiliyor ve daha pek çok şey yapabiliyorsunuz. Üstelik dosyalarınızı artık Windows bilgisayarlara da aktarabiliyorsunuz. Cihazlar birbirine oldukça kolay bir şekilde bağlanıyor. Tabii bunun için aynı Samsung hesabı kullanmanız ve bazı durumlarda aynı Wi-Fi ağına bağlı olmanız gerekiyor.

Samsung, gördüğünüz gibi son yıllarda ekosistemini oldukça iyi bir hâle ve ezeli düşmanı Apple'a kafa tutacak seviyeye getirdi.

Şimdi ekosistem deyince akla ilk gelen ismi ele alalım: Apple.

Bir Apple ürünü satın aldığınız zaman mutlaka bir iCloud hesabınızın olması gerekiyor. Ekosistem dünyasının neredeyse "babası" olan Apple, ekosisteminin temeline iCloud hesabını oturtmuş durumda. Özellikle iş dünyasında sıkça kullanılan Apple ürünleri, oldukça popüler. Zaten bundan pek bahsetmeye gerek yok diye düşünüyoruz.

Isırılmış elma ekosistemi, oldukça akıcı çalışıyor. Mesela iPhone'unuzdan bir metin, link veya dosya kopyaladığınızda hemen MacBook veya iPad'inize yapıştırabiliyorsunuz. Gelen aramalarınıza MacBook, Watch veya iPad üzerinden cevap verebilir ve mesajlarınızı kontrol edebiliyorsunuz.

Sadece bu değil. Diyelim ki iPhone'unuzda bir arama yapıyorsunuz ve şarjınız çok az kaldı. Bu aramayı Mac'inize veya iPad'inize taşıyabiliyor ve görüşmenize kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz. 

iPad'inizi MacBook'unuzun ikinci bir ekranı olarak kullanabilirsiniz. Böylelikle ekstra bir monitöre gerek kalmadan çalışma alanınızı genişletebiliyorsunuz. 

Tabii Siri ile bu özellikler daha da eğlenceli ve verimli bir hâle geliyor.

[GIPHY:GzoTrGiVCUgJozqADs][/GIPHY]

Siri'ye hava durumu gibi basit komutlar vermek yerine cihazlarınızın nerede olduğunu bulabilir, onları kilitleyebilir ve hatta her ihtimale karşı sıfırlayabilirsiniz. Ayrıca cihazlarınız evin içinde kaybolduysa "Bul" uygulaması üzerinden göndereceğiniz ses bildirimi ile nerede olduklarını bulabiliyorsunuz. 

Üstelik ilerleyen zamanlarda Siri'nin yapay zekâ ile destekleneceği ve daha akıllı bir hâle geleceği söyleniyor. Eğer bu iddia doğru olursa Siri her imdadımıza yetişecek gibi duruyor.

Her şey iyi hoş da Apple ve Samsung ürünleri bir arada kullanılabiliyor mu?

[GIPHY:hIFp9eGRVCBUfkJ39a][/GIPHY]

Buna kısaca "Evet." diyebiliriz ancak ayrıntılara girdiğimizde işin rengi değişiyor. AirPods'unuzu Samsung veya Bluetooth destekli pek çok cihaza bağlayabilir, Apple Music'i Android cihazınızda deneyimleyebilir ve Watch'unuzu bir Samsung telefon ile eşleştirebilirsiniz.

Samsung cihazlarınızı da Apple ürünleri ile kolaylıkla kullanabiliyorsunuz. Galaxy Watch ve Galaxy EarBuds, bir iPhone'a rahatlıkla bağlanabiliyor. Tabii bunun için ekstra bir uygulamaya ihtiyacınız var.

Şimdi işin renginin değiştiği kısma gelelim.

[GIPHY:Zd4ZcHiHhTaeoxygyL][/GIPHY]

Bir Samsung kulaklığı iPhone'da kullanabiliyorsunuz ancak "Samsung Galaxy Buds" ve bir Samsung akıllı saati kullanmak içinse "Samsung Galaxy Watch" uygulamalarını App Store üzerinden indirmeniz gerekiyor.

Ancak Apple tarafında durum böyle değil. AirPods'unuzu Samsung telefonunuza bağlayabiliyorsunuz ancak gürültü engelleme, adaptif ses ve benzeri özellikleri hiçbir şekilde kullanamıyorsunuz. Üstelik kulaklıkları bağladığınızda ses gecikmeleri yaşanabiliyor. Apple Watch'unuzu da aynı şekilde bağladığınızda mevcut özelliklerden mahrum kalıyorsunuz ve yalnızca saatin kaç olduğunu görebiliyorsunuz. 

Yalnızca elektronikte değil, aynı zamanda Apple'ın hizmetleri de çok yavaş çalışıyor. Mesela Apple Music'i Android cihazlarda kullanabilirsiniz ancak ses kalitesi, bir Apple cihazda kullanırkenki kaliteden bir hayli düşük. Apple Music'te AirPods'ların kalitesi yüksek iken Spotify'da birden bire düşüyor.

Akıllarda tek soru: Apple, kendi ürün ve hizmetlerini kayırıyor mu?

[GIPHY:CiDpYWrE5gPCEAcebP][/GIPHY]

Uzun uzun yazdık ve cevabın net olduğunu düşünüyoruz. Evet, Apple kendi ürün ve hizmetlerini apaçık bir şekilde kısıtlıyor. Bunda şirketin belirli bir politikada yürümesinin payı var elbette. Mesela Apple'dan bir telefon almak istiyorsunuz diyelim. Ya bir iPhone alabiliyorsunuz ya da sadece bir iPhone.

Kendi ürün ve hizmetlerini aslında bu şekilde sunarak daha çok kullanıcı çekmeye çalışan Apple, iPhone aldığınız zaman akıllı saat olarak Apple Watch, kulaklık alacağınız zaman AirPods, tablet alacağınız zaman bir iPad ve bilgisayar kullanmak istiyorsanız sizi MacBook almaya itiyor. Çünkü Apple'ın sunduğu hizmetler ve ürünlerinin spesifik özellikleri sadece kendi aralarında, yani kendi ekosisteminde çalışıyor.

Apple bu inadınıı kırıp farklı marka ürünlerle daha verimli çalışır mı bilemeyiz ama kullanıcılarına sunduğu ayrıcalığı inkâr edilmez. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Apple ile ilginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz hemen aşağıda: