Son Günlerde Popüler Olan Karantina Sözcüğü Ne Anlama Geliyor?

Karantina, TDK’ye göre “Bulaşıcı bir hastalığın yayılmasını önlemek için belli bir bölgenin veya yerin kontrol altında tutulup giriş çıkışların engellenmesi biçiminde uygulanan sağlık önlemi”dir. Sözcüğün kökeniyse oldukça ilginç.

Son dönemde Corona virüsünün yayılmasıyla birlikte karantina sözcüğü de bir kez daha oldukça popüler hale geldi. Çin şehirleri komple karantinaya alırken bazı ülkelerde de hastalık şüphesiyle kişilerin karantina altına alındığı belirtildi. 

TDK’ya göre karantina, “Bulaşıcı bir hastalığın yayılmasını önlemek için belli bir bölgenin veya yerin kontrol altında tutulup giriş çıkışların engellenmesi biçiminde uygulanan sağlık önlemi” anlamına geliyor. 

Venedik’ten günümüze

Karantina, İzmir’de bir semtin adıdır. Başka illerde de resmi isimleri öyle olmasa da karantina adıyla alınan semtler bulunur. Bu şehirlerin genelde deniz kenarında olması çok da şaşırtıcı değil, zira sözcüğün kökeni de denizcilikle alakalı. 

Napoleon karadan gelene kadar bütün rakiplerine kök söktüren Venedik, “La serenissima” yani en mutlu, en huzurlu belde olarak anılıyordu. Ticaret ve tersanecilikte önemli bir merkez olan Venedik, bu huzuru korumak için yapması gereken her şeyi yapıyordu. 

Bu amaçla yaptıkları hamlelerden biri de şehrin genel sağlığını gözetmek idi. Bu amaçla da gemileri denizlerde bekletiyorlardı. Her ne kadar ilk karantina uygulamasını onlar bulmadıysa da ismi onlar verdi. 

Karantina sözcüğünün kökeni

Karantina sözcüğü, Venediklilerin kullandığı İtalyancada 40 gün anlamına gelen quaranta giorni ifadesinden geliyor. Gemiler, o dönemde Venedik tarafından kontrol edilen ve günümüzde Hırvatistan’da bulunan Ragusa limanına girmeden önce 40 gün bekliyordu. 

Venediklileri bu önlemi almaya iten ise Kara Ölüm olarak bilinen veba salgını olmuştu. İnsanlık tarihinin en büyük yıkımlarından olan ve 75 milyon ila 200 milyon arası insanın ölümüne sebep olan salgından korunmak için her devlet bir yol bulmaya çalışıyordu. 

Venedikli yetkililerin kırk günü seçmesinin nedeni de hastalığın kuluçka süresiydi. Daha önce izole gemilere ya da adalara 30 günlüğüne yerleştirilen yolcular artık 40 gün bekliyordu. Hastalığın semptomları ortaya çıkana kadar olan bekleme süresi, 1377 yılında 40 güne çıkarıldı. Hastalığın kuluçka süresiyse 37 gündü

Yaklaşık 650 yıl sonra İtalya, bir kez daha bir gemiyi karantinaya aldı. 

Kaynaklar: 

  • TDK
  • Mafart B, Perret JL. History of the concept of quarantine Med Trop (Mars). 1998;58(Suppl):14–20
  • Grmek MD. The concept of infection in antiquity and the Middle Ages, the old social measures against contagious diseases and the foundation of the first quarantine in Dubrovnik (1377) Rad Jugoslavenske Akademije. 1980;384:9–55