Ultrason bize insan vücudunun iç yapılarını göstermek için vazgeçilmez bir araç haline geldi. Peki ultrason, insan vücudu ilaçlara veya hastalığa tepki verirken çok daha ayrıntılı ve dinamik bir resim sunabilir mi? Bilim insanları bu sorudan yola çıkarak dünyanın ilk ultrason biyosensörü adı verdikleri cihazı geliştirmek için çalışmalara başladı. Cihazın amaçları arasında tümörleri düşük maliyetli bir şekilde görüntülemek ya da inmelerin etkilerini açığa çıkarmak bulunuyor.
Vücuda yerleştirilebilen küçük, toksik (zararlı) olmayan biyosensörler, doktorlara ve araştırmacılara farklı bedensel süreçler üzerinde tamamen yeni bir bakış açısı sunmayı hedefliyor. Bu biyosensörler, minik hareketleri tespit ederek solunum ve kalp hızlarını izleyecek.
Yeni araştırmanın arkasında olan bilim insanları, vücuttaki ilaç seviyelerini ve biyolojik molekülleri gözlemleyecek bir biyosensör geliştirmek için göreve koyuldu. Günümüzdeki ultrason görüntüleme, temelde gazla dolu mikro baloncukları karşılaştırma yöntemine dayanıyor. Ekip, yeni sistemle birlikte yalnızca 20 dakikaya kadar dayanabilen mikrobaloncuklara çok daha dayanıklı bir alternatif getirmeyi planlıyor.
Bu amaç, ekibi metakrilik asit polimerle kaplanmış silika çekirdekler içeren nanoparçacıklar üretmeye itti. Bu da parçacıkların pH seviyelerine karşı duyarlı olmalarını sağladı. Bu parçacıklar; pH seviyelerindeki değişikliklerin, parçacıkların sertliklerinde değişikliklerle sonuçlanabileceği dokular altına yerleştirilebilecek. Bu işlemin sonucu da standart bir ultrason cihazıyla birlikte vücut dışından rahatlıkla ölçülebilecek.
Araşturmacılara göre, tümörlerdeki pH seviyelerini bu şekilde takip etmek, tümörlerin ilaçlara nasıl tepki verdiğini gerçek zamanlı olarak izleme konusunda noninvazif bir seçenek olacak. Bunun sonucunda hastaların ihtiyaç duyduğu ilaç dozları kolaylıkla belirlenebilecek.
Bilim insanları cihazın portatifini yaptıklarını şimdi hastalığın gerçek hayvan modelleri üzerinde teknolojiyi test etmeye başlayacaklarını duyurdu. Eğer cihaz sorunsuz bir şekilde çalışırsa teknolojinin bir cep telefonu gibi bir şeyle çalışabileceğini, karmaşık hastane veya laboratuvar ekipmanlarına olan ihtiyacı ortadan kaldırdığını ve uzak bölgelerdeki hastaları tedavi etmek söz konusu olduğunda yeni olanaklar açabileceği tahmin ediliyor. Cihaz şu an deneme çalışmalarında olduğu için ne zaman piyasaya sürülür kesin ve net bir tarih yok.
