Genellikle bilim kurgu eserlerinde gördüğümüz ‘katil robotlar’ insanlığın gelecek yıllarda gerçeğe dönüşmesinden en çok korktuğu şeylerden biri. Her geçen gün de yeni bir ‘katil robot’ temalı yapımla karşılaşıyoruz. Bunun en yeni örneği, Apple TV+’ın yakında çıkacak olan ‘Dolly’ isimli film. Bir kısa hikâyeden uyarlanacak yapım, milyarder sahibini öldüren katil bir robotu konu alıyor. Daha öncelerine döndüğümüzde ise Terminator, iRobot gibi birçok filmde bu robotlarla karşılaşıyoruz.
Filmlerdeki bu robotlar, genellikle insan vücuduna benzer bir yapıya sahip olan korkutucu bir görünüme sahip olan cihazlar olarak tasvir ediliyor. Hatta hayvanlara benzeyen robotların bile bu tarz şeyler olarak gösterildiğini görüyoruz. Peki, bu ‘katil robotların’ şimdiden hayatımıza girdiğini söylesek ne düşünürsünüz? Gelin hep beraber bu konuyu bir inceleyelim.
Katil robotlar şimdiden kullanılmaya başlandı bile
Bu konuyu irdeleyen filmler her ne kadar başarılı olsalar da gerçek ‘katil robotlar’ ile ilgili pek doğru tahminler yapmıyor. Çünkü gerçekte karşılaştığımız bu cihazlar, filmlerdeki gibi kötü niyetli ve bilinçli insansı robotlar değil. O robotların gerçekten var olmasını sağlayacak teknolojiler için daha çok uzun yıllar olduğunu söylemek yanlış bir tahmin olmaz. Hatta korkulanın aksine ‘duyarlı’ olarak nitelendirilebilecek robotların gerçekten var olmama ihtimali de mevcut.
Peki şu anki ‘katil robot’ olarak nitelendirilen şeyler ne? Bunun için filmlerdeki robotların aksine daha basit teknolojilere bakmamız gerekiyor. Bu teknolojiler, şu an birçok ülke tarafından hâlihazırda kullanılan insansız hava araçları gibi otonom silah sistemleri. Bu araçlar, birçok alanda oldukça faydalı olsa da silahlandırıldıklarında korkunç şeylere dönüşebiliyorlar.
Yani anlayacağınız, ‘Eye in the Sky’ ve ‘Angel Has Fallen’ gibi filmler; basit, silahlı drone’lar nedeniyle ‘katil robot’ ifadesini en iyi tanımlayan yapımlar. Her gün haberleri izlediğimizde de artık geleneksel askeri araçların yerini bu tarz teknolojilerin aldığını görüyoruz. Bu da insansız hava araçları, otonom tanklar gibi şeylerle savaşların artık eskisinden çok daha farklı hâle geldiğini ortaya koyuyor.
Tabi ki otonom silah sistemlerinin, hedeflerin belirlenmesi ve yok edilmesinde rol oynamasının da korkutucu olduğunu söylemek gerek. Olası etik, yasal ve teknik tartışmalar, dünyayı daha tehlikeli bir yöne doğru götürüyor ve otonom silah sistemlerinin önümüzdeki yıllarda filmlerde gördüğümüz ‘katil robotları’ bir nebze de olsa gerçeğe dönüşebileceğini ortaya koyuyor. Bu nedenle konu hakkında birçok hamle yapılıyor.
Şirketler ve ülkeler, şimdiden önlem almaya başladı
Geçtiğimiz haftalarda; Boston Dynamics, Agility Robotics, ANYbotics, Clearpath Robotics, Open Robotics ve Unitree Robotics gibi dünyanın en önde gelen robotik şirketleri, robot platformları ile ilgili kararlar aldı. Yapay zekâ konusunda da öne çıkan bu şirketler, robot platformlarını asla silahlandırmayacaklarını duyurdu.
Bunun konunun ilk kez gündeme gelmediğini de eklemek gerek. Beş yıl önce Elon Musk’ın da dahil olduğu birçok yapay zekâ ve robotik şirketinin kurucuları katil robotların kullanımı için açık mektup göndermişti. Bu hamleler de şimdiden ‘katil robotlar’ konusunda önlemlerin şimdiden alındığını gösteriyor.
Ancak, bunun yeterli olmayabileceğini de belirtmek gerek. Daha önce üçüncü taraf kişiler, Boston Dynamics’in Black Mirror dizisinden fırlamış gibi duran köpek robotuna silah entegre etmişti.
Yani anlayacağınız, otonom silah sitemlerinin bizi korkunç bir geleceğe götürmesini engellemek yine bizim elimizde. Uzmanlara göre bu tarz bir gelecekten korunmanın en iyi yolu, tıpkı nükleer silahlarda da olduğu gibi ulusların topluca harekete geçmesi ve bu sistemlere düzenlemeler getirilmesi. Daha önce birçok ülke ve öne çıkan isim, Birleşmiş Milletler’e katil robotlar konusunda çağrıda bulunarak bu konuyu gündeme getirmişti.
Türkiye, drone gücü olabilir mi?
Tabii ki bu tarz teknolojilerden bahsederken ülkemizi de es geçmemek gerek. Türkiye, Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) üretiminde öne çıkan ülkelerden biri. Rusya ile savaşta olan Ukrayna'nın da kullanılan drone’lar, Türkiye’nin teknolojik ilerlemesine yardımcı oluyor. Bunun yanı sıra bu araçların üretiminin yüksek olması da ülkenin, önümüzdeki yıllarda drone konusunda güçlü bir konumda bulunabileceğini ortaya koyuyor. Tabii ki korkunç bir geleceğin oluşmaması için bu otonom silah sistemlerinin doğru kullanılması gerektiğini de eklemeden geçmemek gerekiyor.