Özellikle 1700'lü yılların başlarında bu tiplemelere sahip bir korsan çetesi, son derece aktifti. 4-5 sene boyunca denizlerde terör estiren ve Blackbeard, Stede Bonnet, Mary Read, Anne Bonny gibi üyelere sahip olan o korsan çetesi, günümüzdeki korsan tiplemelerinin ve giyim kuşamlarının bir numaralı nedeni konumunda.
İngiliz denizciler için, İngiltere ile Karayipler arasındaki rota, ticaret açısından hayli önemliydi. Bu rotada gidip gelmelerinin ardından denizciler ülkelerine farklı farklı renklerdeki tropik kuşları getirirlerdi.
Bu kuşlar arasında en popülerleri ise papağanlardı. Omuz üstünde oturması yönünde eğitilebilen ve aynı zamanda birkaç kelimeyi de tekrarlayabilen bu kuşlar, hayli ilgi çekiyordu. Gemilerde saatlerce oturmak hayli sıkıcı olduğundan, bu tür bir kuşa sahip olmak denizcilere iyi geliyordu.
Aslına bakılırsa korsanlara atfedilen papağan, eksik kol ve bacaklar, bir gözün veya elin kaybedilmiş olması gibi özellikler, denizciler arasında hayli yaygındı. Zaten çoğu korsan, denizcilik görevinde de bulunmuştu. Ya askeri, ya da ticari olarak denizcilik faaliyetleri yapmışlardı.
Denizciler, o yıllarda haklarının yendiğini düşünüyordu. Üzerlerindeki baskı fazlaydı ve karşılığını alamadıklarını düşünüyorlardı. Bir kısmı isyan etti ve gemilerine el koydular. Korsanlığın zirve yaptığı bu dönemdeki korsanlar, yıllar sonra bile kahraman olarak anılıyordu. Hırsız olmadıklarını, devrimci olduklarını ve gemi sahipleriyle kaptanlarına karşı haklarını savunduklarını söylüyorlardı. Robin Hood misali, zenginlerden çalıyorlardı.
Kaldı ki çoğu korsan, denizcilik yaptıkları dönemde kazalar atlatmışlardı. Fırtınalara yakalanmış, gemide uçuşup duran cisimlerden sakatlanmışlardı. Savaşlara girmişler, gözlerini kaybetmişlerdi. Sonucunda ortaya çıkan görünüşleri sayesinde düşmanlarına da korku salıyor, çoğu zaman sadece tehdit yoluyla, kimseyi öldürmeden istediklerini ele geçiriyorlardı. Yani ilk baştaki sorumuza geri dönersek, evet; eski korsanların her biri, gerçekten de filmlerde gösterildiği gibi görünüyorlardı...
