Oyun dünyasında trendler rüzgâr gibi gelip geçerken, bazı yapımlar köklerini o kadar derine salıyor ki fırtınalar bile onları sökemiyor... İşte Warframe, tam olarak böyle bir başarı hikâyesi. Çıkışının üzerinden tam 12 yıl geçmesine rağmen, Steam istatistiklerinde ve konsollarda yüz binlerce oyuncuyu hâlâ kendine bağlamayı başarıyor.
Çoğu oyunun ömrü birkaç yılı bulmazken, arkasında devasa bir yayıncı desteği olmadan yola çıkan bu oyun, nasıl oldu da live-service oyunlarının şahı hâline geldi? Gelin, Digital Extremes'in bu büyüleyici başarısının sırlarını ve oyuncuların neden "Tenno" olmaktan vazgeçemediğini hep birlikte masaya yatıralım.
"Kazanmak için öde" değil, "hızlanmak için öde" mantığı

Pek çok ücretsiz oyunun en büyük problemi, oyuncuyu sürekli para harcamaya zorlayan "Pay to Win" yapısıdır. Warframe ise bu konuda oyuncusuna inanılmaz saygılı davranıyor.
Oyundaki neredeyse her silaha, Warframe'e (karakter) veya eşyaya sadece oynayarak ve emek vererek sahip olabilirsiniz. Oyunun premium para birimi olan Platinum, oyuncular arasında takas edilebiliyor. Yani cebinizden beş kuruş çıkmadan, sadece oyunda düşürdüğünüz nadir parçaları başkalarına satarak kozmetik ürünlere veya slotlara sahip olabilirsiniz. Bu ekonomik özgürlük, oyuncuyu oyuna daha çok bağlıyor.
Geliştirici ve topluluk arasındaki "şeffaf" bağ

Digital Extremes, oyun dünyasında topluluğunu en iyi dinleyen geliştirici olabilir. Yıllardır düzenledikleri Devstream (Geliştirici Yayınları) ile oyuncuların karşısına çıkıp, "Biz şurada hata yaptık, bunu düzelteceğiz." diyebiliyorlar.
Ayrıca topluluk yöneticileri (özellikle Rebb ve Megan gibi isimler) oyunun yüzü hâline gelmiş durumda. Oyuncular bu sayede geri bildirimlerinin ciddiye alındığını hissediyor. Bu da aradaki güven bağını güçlendiriyor ve oyuna sadık bir kitle yaratıyor.
İçerik denizi: Sürekli genişleyen bir evren

Warframe, ilk olarak 2013'te çıktığında sadece rastgele oluşturulan koridorlarda koştuğumuz basit bir oyundu. Şimdi ise bambaşka bir boyutta.
Yıllar süren bu periyotta The Second Dream ve The New War gibi sayısız yeni görev, AAA kalitesinde hikâye anlatımı sunuyor. Plains of Eidolon ile başlayan açık dünya haritaları da oyuna balık tutmadan madenciliğe kadar birçok farklı mekanik eklemiş durumda.
Eşsiz oynanış deneyimi

Warframe'in en büyük kozu, karakterinizi kontrol ederken hissettiğiniz o "akıcılık". Oyunculardan gelen geri bildirimlere göre Warframe'de bir "uzay ninjası" olduğunuzu iliklerinize kadar hissediyorsunuz.
Duvarda yürümek, havada süzülmek ve o meşhur Bullet Jump (Mermi Zıplayışı) hareketi... Oyuncular bir kez bu hıza alıştıktan sonra, diğer oyunlar onlara "ağır çekim" gibi geliyor.
Özetle: Warframe neden batmadı?

Özetlemek gerekirse ücretsiz bir oyun olmasına rağmen Warframe, oyuncusunu "müşteri" değil "topluluk üyesi" olarak gören, paraya değil emeğe değer veren ve 12 yıldır sürekli üzerine katarak büyüyen bir proje.
Hata yapsalar bile bunu kabul edip düzeltmeleri, onları rakiplerinden ayırıyor. Eğer hâlâ Warframe evrenine adım atmadıysanız, Origin Sistemi sizi bekliyor... Üstelik kaybetmeniz gereken tek şey zamanınız ki buna değeceğine emin olabilirsiniz.

![[21 Aralık] Epic Games'in Yılbaşı Özel Dördüncü Ücretsiz Oyunu Belli Oldu](https://imgrosetta.webtekno.com/file/640824/640824-640xauto.jpg)