Dünyanın %93’ü Robot Doktorları İstemiyor

Yapay zekanın hiç durmadan her geçen gün daha da gelişmesi, insanlığı huzursuz ediyor. Yapılan bir araştırmanın bulgularına göre; uluslararası bazda insanların yalnızca yüzde 7'si doktorların yerini robotların almasından memnun olacağını iletti.

Yapay zekanın bundan yaklaşık 50 yıl içinde insanın yaptığı her şeyi üreticisinden daha iyi yapabilecek hâle gelme olma olasılığı, insanları tedirgin ediyor. Oxford ve Yale Üniversitelerinden araştırmacılar, yapay zeka konusunda çalışan 352 bilim insanı ile istişare ederek hazırladıkları rapora göre 2053 yılında robotlar cerrah olarak görev alabilecek kadar kompleks olacaklar. Barem ve WIN tarafından 40 ülkede 30 bin 890 kişiyle görüşülerek yapılan anket, insanların teknolojik açıdan gelişen robotlara olan hislerini araştırdı.

Yapay zeka doktorların yerini almamalı

Küresel bağlamda insanlığın yalnızca yüzde 7'si doktorların yerini robotların almasından memnun kalacaklarını söyledi. Türkiye'de de bu orana çok yakın (yüzde 8) bir oran görünüyorken memnuniyetin en yüksek olarak ifade edildiği ülkeler ise Hindistan (yüzde 24), Lübnan (yüzde 22), Çin (yüzde 17), Filistin (yüzde 16), Güney Kore (yüzde 11), Japonya ve ABD (yüzde 10) olarak belirlendi.

Ortalamaya göre yüksek gelen oranlar, ülkelerin ya bu alanlardaki çalışmalarına ya da sağlık sistemlerdeki problemlere işaret veriyor. Yapay zekanın, doktorların yerini almadan yaptıkları işte onlara asistanlık yapmaları fikri ise uluslararası olarak kısmen kabul gören bir konu. Anket için görüşülen kişilerin %53'ü bu konuyu destekliyor ve eğitim arttıkça bu oran da yükseliyor. Üniversite ve üzeri eğitimli kişilerde ise oran %64'e kadar çıkıyor. Türkiye'de bu oran oldukça düşük; sadece %36. Gençlerde, yüksek eğitimli ve gelirli kişilerde oran daha da yükseliyor. 18-34 yaş grubu için %51, Avrupa Birliği grubunda %57, üniversite lisans mezunları arasında ise %56 seviyelerinde görünüyor.

Doktorlar tarafından yapılan hiçbir görevin yapay zekaya emanet edilmesini istemeyenlerin oranı uluslararası olarak %29 iken en yüksek katılımı Almanya (yüzde 43) ve Türkiye (yüzde 42) gösteriyor.