Dünyanın en eski ve en bilinen tıp dergileri arasında yer alan The Lancet, Ekim ayında yayınladığı ve yüzlerce ortakla birlikte yapılan kapsamlı bir araştırmada özellikle genç erkeklerin ölüm oranlarının neden daha yüksek olduğuna dair son derece önemli bulgular paylaştı. Bu alanda daha önce de benzer araştırmalar yapılmıştı. Biyolojik faktörlerin de bu konuda büyük bir paya sahip olduğunu belirten bir araştırma, erkeklerin sosyal davranışlarına da dikkat çekmişti. Ancak The Lancet tarafından yayınlanan bu araştırma, farklı ülkelere ve bölgelere yoğunlaşarak sebepleri daha yakından inceliyor.
1950 yılından bu yana 10-24 yaşları arasındaki genç kızların ölüm oranında %30’luk bir düşüş olduğunu paylaşan araştırma, aynı yaş grubundaki erkeklerde %15’lik bir düşüş olduğunu aktarıyor. Dünya genelinde özellikle erkek nüfusun ölüm oranının yüksek olmasının göze çarpan nedenleriyse ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor.
En göze çarpan ölüm sebepleri ‘intihar ve çatışma’:
Washington’da yer alan Sağlık Metrikleri ve Değerlendirme Enstitüsü’nde çalışan araştırmacılar, toplam 204 ülkedeki genç nüfusun ölüm oranlarını cinsiyet ve yaş kategorilerine göre sınıflandırdı. Elde edilen sonuçlardan genç kızlar ve erkekler arasındaki ölüm oranlarında büyük bir fark olduğu tespit edildi. Orta-doğu Avrupa’da ve Orta Asta bölgelerinde 15-24 yaşları arasındaki genç erkeklerde en büyük ölüm sebebinin intihar olduğu tespit edildi. Latin Amerika ve Karayipler’de ise şiddet ve çatışma en büyük sebepler arasında yer alıyor. Buna ek olarak, 2019 yılında bu yaş grubundaki ölümlerin %61’lik kısmının erkekler olduğu tespit edildi.
Gençliğin toplumun geneli tarafından ‘hayatın sağlıklı dönemi’ olarak görülmesinin bu alanda atılması gereken adımların önüne geçtiğini ifade eden araştırma, 10-24 yaş arası gençlerin sağlık durumlarına yeni bir bakış açısıyla bakmamız gerektiğini söylüyor. Elde edilen verilerin hükümetler ve sivil toplum örgütleri tarafından dikkate alınıp bu yaş grubunun problemlerinin ciddiye alınması gerektiği vurgulanıyor.
