Milli tank projesinde görevli olan ASELSAN mühendisi Hüseyin Başbilen, 4 Ağustos 2006’da işe gitmek için yola çıkmış fakat iş yerine hiçbir zaman varamamıştı. Aracı evinden 50 km uzaklıkta, iş yeri ile alakasız bir yerde bulunan Başbilen, ne yazık ki aracın içinde hayatını kaybetmişti. Tuhaf olan şu ki; aracının kapıları kitliydi, el freni çekikti ve anahtar kontakta bulunuyordu.
ASELSAN mühendisi Hüseyin Başbilen’in aracı ve ölü bedeni bulunduğunda olay yerinde olan Başbilen'in akrabası Sinan Akyol’un olay yeri ifadesi 12 yıl sonra gün yüzüne çıktı. Aracın koltuk pozisyonu ve Başbilen’in bulunduğu esnadaki pozisyonunda şüphelenen Akyol’un ifadesi, Başbilen’in bir cinayete kurban gitmiş olma ihtimalini güçlendirdi.
Başbilen’in kısa boylu olduğunu, bu nedenle direksiyon ile koltuk arasında kısa bir mesafe bıraktığını belirten Akyol, açıklamasına şu şekilde devam etti:
‘’Ben aracın içine baktığımda Hüseyin'in sağ ön koltukta ayakları yukarıda, başı aşağıda paspasın bulunduğu yere sokulmuş halde gördüm. Şoför koltuğu sonuna kadar geriye itilmişti. Ben bundan kuşkulandım. Hüseyin hiçbir şekilde koltuğu geriye çekmezdi. Direksiyon ile koltuk arasında çok az bir mesafe kalırdı. Koltuğun geriye çekilmiş olduğunu görünce aracı Hüseyin'in kullanmadığına kanaat getirdim. Ben Hüseyin'in araç içinde duruş pozisyonundan da kuşkulandım. Kendiliğinden o şekilde durma imkânının olmadığına kanaat getirdim.’’
2017 Kaset Satışları İçin 'Devrim' Gibi Bir Yıl Oldu
ASELSAN mühendislerinin şüpheli ölümleriyle ilgili soruşturmayı 2011 yılında eski savcı Murat Demir yürütüyordu. Fakat 15 Temmuz olaylarının ardından Demir’in ByLock kullandığı ortaya çıkmış, gözaltına alınan Demir, ‘Fetö mağduru’ olduğunu belirtmişti. Başbilen’in şüpheli ölümü ise ‘intihar’ olarak kayıtlara geçmişti.
