Paylaş
2
Çanakkale’nin Ezine ilçesine bağlı Yeniköy’de bir grup amatör balıkçı, ilginç kalıntılara rastladılar ve konuyla ilgili olarak Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi Dr. Sevinç Kapan ile iletişime geçtiler.
Kalıntıların bulunduğu bölgeye giderek geniş çaplı bir araştırma başlatan Dr. Kapan, Ege Üniversitesi Doğa Tarihi Müzesi’nden Uzman Paleontolog Dr. Serdar Mayda ile söz konusu arazide çalışma gerçekleştirerek kalıntıların milyonlarca yıllık mamut fosilleri olduğuna kanaat getirdi.
Fosilleri tanımlama ve isimlendirme çalışmaları devam ediyor
Kayaların içine sıkışmış halde olan fosilleri zarar görmeden alabilmek için özel bir sıvıyla kayaların içerisindeki boşlukları dolduran Dr. Kapan ve araştırma ekibi, nihayetinde fosilleri taş kesme makinesiyle bulundukları kayanın içinden çıkararak üniversiteye getirdi ve üzerinde araştırmalara başladılar.
“Örneği gördüğümde bunun bir omurgalı dişi olduğunu anlamıştım.” ifadelerini kullanan Dr. Sevinç Kapan, “Bu konuda çalışan Sayın Dr. Serdar Mayda’yı Çanakkale’ye davet ettim. Onunla 3 gün arazide çalıştık. Daha sonra bilim sever bir iş insanının desteğiyle ulaşım koşullarının güç olmasına rağmen taş kesme makinesi getirerek örneği kestik ve bölümümüze getirdik. Şu anda Serdar Mayda tarafından örneğin tanımlama ve isimlendirme çalışmaları devam ediyor.” şeklinde konuştu.
Yapılan ilk incelemeler sonucunda kalıntılarda bulunan dişlerin bir yetişkin bir de bebek mamuta ait olduğunun tespit edildiğini ifade eden Dr. Kapan, “Günümüzden 9 milyon yıl öncesine ait bir mamut fosili. Bu mamut öldüğü zaman 30-40 yaşlarında ergin bir bireymiş. Çünkü bulunan diş ve diş köklerinden bunu söyleyebiliyoruz ama tek başına değilmiş. Yanında bir de süt dişi yani kökü olmayan bir diş bulunan bebek form varmış. Yani, birden fazla form olduğu için ana-bebek ya da baba-bebek diyebiliriz” diye konuştu.
Açıklamalarında söz konusu mamutların oraya neden gelmiş olabileceğine de yer veren Dr. Kapan, “Ormanlık alanda yaşayan formlardan bunlar. Muhtemelen bir tatlı su kenarına su ihtiyaçlarını gidermeye geldiklerinde başlarına gelen bir doğa olayı sonucunda, günümüze kadar fosilleşerek ulaşmışlar.” ifadelerini kullandı.
