Evrende sizden başka onlarca farklı versiyonunuz olabileceği fikri, sezgisel deneyimimizden çok uzak. Her birimizin yalnızca tek bir dünyada var olduğuna ve tek bir hayat yaşadığına eminiz. En azından genel kanı bu şekilde. Fakat kuantum mekaniğinin yorumlarından biri olan “çoklu dünyalar” teorisine göre, herkesin farklı bir senaryoda alternatif kararlarla eyleme geçtiği, her olasılığın var olduğu sonsuz sayıda paralel dünyalar bulunuyor.
1926 yılında Avusturyalı fizikçi Erwin Schrödinger tarafından ortaya atılan teori, olası pek çok sonucu olan her temel olayın dünyayı böldüğü ve alternatif gerçeklere dönüştürdüğü yönünde. Belki de bir versiyonunuzun kazanan bir piyango bileti satın aldığı bir dünya vardır. Ya da belki bir başkasında, bir uçurumun tepesinden düşüp ölmüşüzdür. Bu düşünceleri bilimsel bir temele oturtmak şu an için mümkün değil; ancak bu konu üzerine kafa yormak bile insanı sonsuz bir merak içine hapsediyor.
California Teknoloji Enstitüsü'nde teorik bir fizikçi olan Sean Carroll, “Farklı kararlar verdiğiniz birden fazla dünya olması kesinlikle mümkün. Biz sadece fizik yasalarına uyuyoruz” diyor. Peki, koca evrende kaç tane versiyonumuz olabilir? Caroll bu soruya şöyle cevap veriyor:
“Dünya sayısının sınırlı mı yoksa sınırsız mı olduğunu bilmiyoruz; ancak kesinlikle çok büyük bir sayı. Beş gibi bir sayı olma imkanı yok. Hayallerimizin ötesinde onlarca hatta yüzlerce alternatif gerçeklikler olabilir”
Boston'daki Massachusetts Üniversitesi'nden fizikçi Christopher Fuchs ise çoklu dünyalar yorumunun “tamamen boş” olduğunu söylüyor. Fuchs, bunun yerine "Quantum Bayesianism" adlı bir alternatif gerçeklik teorisini savunuyor. QBism olarak bilinen yorum, alternatif gerçekliğin temelinde, çevreyle kurduğumuz etkileşimin ve aldığımız kararların olduğunu ifade ediyor.
Eleştirilere farklı bir açıdan yaklaşan Oxford'dan Roger Penrose da, çoklu dünyalar yorumu hakkında tüm düşüncelerin hatalı olduğunu savunuyor. Bu düşüncelerin, yer çekimini hesaba katmayan aşırı basit bir kuantum mekaniğinin versiyonuna dayandığını belirten Penrose, “Yerçekimi söz konusu olduğunda kurallar değişecektir” diyor.
Kuantumun en büyük gizemlerinden biri olan bu konu, fizikçilerin sundukları perspektifler nedeniyle bambaşka boyutlar kazanıyor. Bu beyin fırtınasından kazançlı çıkan taraf ise Hollywood filmleri olsa gerek.
