Paylaş
0
Sürekli bir değişim ve gelişim içerisinde olan insan iskeleti, konu bebekler olunca da farklı özellikler karşımıza çıkarıyor.
Bebeklerin kemik yapısının evrimini anlamak, doğanın ne kadar mükemmel bir mühendis olduğunu da gösteriyor. İşte çocukların bizden daha fazla kemikle doğmasının, öğrenince “Ne kadar da düşünülmüş detaylar.” diyeceğiniz sebepleri.
Bebekler, 270 ila 300 arası kemikle doğar.
Bu sayı bizlere göre oldukça fazla çünkü yetişkinlerin kemik sayısı 206’dır. Bebeklerin kemikleri çoğunlukla yumuşak ve esnektir. Aslında bunlara kemik de dememek gerek. Bebeklerdeki kemik diye adlandırdığımız şey tam olarak birer kıkırdak. Bebeklerde genellikle “kırık” görülmemesinin sebeplerinden biri de bu kıkırdaklar.
Vücutları büyüdükçe bu kıkırdaklar birleşerek kemik hâline gelir. Bu yüzden de bebek röntgenlerinde kıkırdaklar görünmez. Eğer bebeğine röntgen çektirmiş ebeveynler varsa buna yakından şahit olmuşlardır.
Bebeklerin kafasına dokunduğunuzda hissettiğiniz o boşluğun sebebi de bundan kaynaklı.
Halk arasında “bıngıldak” diye adlandırdığımız “fontanel”, bebeklerin kafataslarında, büyüme sırasında beyne alan kazandıran yumuşak noktalardır. Fontanel aynı zamanda bebeğin anne karnından çıkma sürecini de sağlayan detaylardan biri. Arka kısımda da bulunan fontanel, bebekler 3 aylıkken kapanmaya başlarken ön kısımdaki boşluk 2 yaşına doğru kapanır.
Kemikler, büyüdükçe kaynamaya başlar ve ergenlik bitiminde son bulur.
Çocukluk dönemi boyunca birçok kemik, özellikle kafatası, omurga ve pelvis bölgesindeki kemikler birleşir. Örneğin, bir yetişkinin omurgası 33 kemikten oluşurken bir çocuğunki daha fazla çünkü omurgadaki bazı kemikler henüz kaynaşmamış durumda olur.
Çocukların kemiklerinin birleşmesi, kemik yoğunluğunun ve dayanıklılığının artmasına da yardımcı olur. Ayrıca kemiklerde bulunan büyüme plakları, uzun kemiklerin uçlarında yer alır ve bu sayede boy uzaması da sağlanır. Ergenlik döneminin sonuna doğru ise büyüme plakları sertleşir ve kemikleşir. Böylece kemik uzaması durur ve kemiklerin sayısı artık azalmış olur.
Gördüğünüz gibi sadece doğdukları anda değil büyüdükleri her saniye de bebekler bizi şaşırtmaya devam ediyor.
