Westeros’un savaşçı halkı (Game of Thrones dünyasında bilinen dört kıtadan biri), gezegenin uzun süren, acımasız kış mevsimlerinden yorgun düştüler. Fakat karbon dioksit akımının atmosfere salınmasıyla tetiklenecek olan bir global ısınma ihtimali, onlar adına daha da berbat bir senaryo gibi görünüyor.
Bristol Üniversitesi İklim Bilimcisi Dan Lunt bu hafta yayınladığı bir araştırmada, Game of Thrones’un hayali dünyası üzerine bir model hazırlamış. Bu modelde karbon dioksit oranı iki katına çıkarılmış. Elde ettiği sonuçlara göre eğer söz konusu seviyeler yüz yıllık bir süreç zarfında iki katına çıkacak olursa, gezegenin ortalama sıcaklığı 2 santigrat derece kadar artabilir. Bu tip iklimsel bir kayma, gezegenin bazı bölgelerini yaşanamaz hale getirerek, devasa boyutlarda doğal felaketlerin önünü açabilir.
Lunt verdiği bir röportajda “İklime etkide bulunduğunuz zaman, her bir parçasında değişim yaşanır” diyor. Lunt normelde, hayali dünyaların gelecekteki iklimleri üzerine modelleme yapmadığı zamanlarda, Dünya’da yaşanacak atmosfer değişimlerinin gezegenimizi ne şekilde etkileyebileceğine dair olası gelişmeleri daha iyi anlamak için geçmiş iklim koşullarında yaşanan değişimlerin mekanizmalarını araştırıyor.
Lunt, fosil yakıt yakmaya devam ettiğimiz sürece yaptığı çalışmanın, Dünya politikası üzerinde etkili olanların alacakları kararlarla da ilişkili olduğunu belirtiyor.
Hayali bir dünyada iklim değişimini canlandırmanı dev bir adım anlamına gelmediğini söyleyen Lunt, iki santigrat derecelik bir ısınmanın aşırı yağış, sel, fırtına sonrası dev dalga oluşumu ve ortaçağ temalı gezegenin farklı bölgelerinde kuraklık gibi belirtileri açığa çıkaracağını söylüyor.
“Normalde karbondioksit oranını iki katına çıkarırsanız, sıra dışı olayların artışına neden olursunuz. Sistem o denli birbiriyle ilintili ki, her şey değişikliğe uğruyor” diyor Lunt.
Bu tip bir ısınmanın önemli sonuçlarından bir diğeri de, ‘Seven Kingdoms’ın kutupsal bölgelere ayrılmasıyla ilgili. Kuzey kutbu, cinayeti marifet bilen White Walker’lara ev sahipliği yapıyor. White Walker’lar sadece soğuk iklim koşullarında yaşayabilen kötü kalpli, doğa üstü humanoidlere verilen bir isim.
“Özellikle White Walker’lar üzerinde gerçekleşebilecek büyük bir değişiklik” diyor Lunt. “Bu değişiklik onları daha da kuzeye itebilir.”
Tabii Westeros’lar için inanılmaz iyi bir haber bu. İnsanlığı ortadan kaldırmayı birincil hedef olarak benimsemiş görünen White Walker’lar kuzey kutbu yakınlarına doğru izole edilebilirler bu yolla.
Fakat Lund şunu da not etmeyi ihmal etmiyor “İklim değişimi yaşandığında kazananlar ve kaybedenler olacaktır. Örneğin Dawn ülkesinin güney bölgeleri yaşanamayacak derecede ısınabilir.”
Kötü kalpli Cersei Lannister’ın evi olan King’s Landing’in alt yapısı ve şatafatlı kaleleri de kurtarılamayabilir bu değişim esnasında. “King’s Landing, deniz seviyesinin yükselmesi sorunuyla boğuşmak zorunda kalabilir” diyor Lunt.
Bilinen sadece dört kıtası olan bir gezegen üzerinde modelleme yapmak, sanıldığı kadar kolay bir iş değil. Fakat bereket versin ki en azından bu tanınmış hayali dünya için hazırlanmış detaylı haritalar var. Üstelik Game of Thrones kitaplarında hangi bölgelerin merkeze ya da ekvatora yakın oldukları da açıklanıyor. Bu noktadan hareket eden Lunt, başka alternatifi olmadığı için diğer kıtaları kendisi oluşturmak zorunda kalmış.
Aynı zamanda bu modelleri sadece yüz yıl için uyarlamak zorunda kalmış. Bu durumda daha uzun bir süreyi göz önüne alacak olursak, Seven Kingdoms’ın başına çok daha büyük felaketlerin geleceği aşikar.
Modeller hazırlandıktan sonra ortaya çıkan tabloda yaşamaya değer sadece birkaç bölge kalıyor. Bu tip bir iklim felaketi sonrasında hangi bölgede yaşamak isteyebileceği sorulan Lunt, hemen hemen tüm Stark familyasının sürpriz bir kan banyosu sonrasında katledildikleri Westeros kıtasında bulunan ‘The Neck’te yaşamak isteyebileceği cevabını veriyor.
“Orası iyi gibi görünüyor” diyor Lunt.
