Samanyolu'nda gezen yıldız sürüleri sayesinde, astronomlar yıldız evrimini anlamaya çalışıyorlar. Jonathan Gagne ve Jacqueline Faherty'nin birlikte yürüttükleri çalışma ile yaklaşık bin tane yıldız ve gezegen incelendi.
Gagne, "Gökyüzünde kuş sürüsü gibi bir araya gelen yıldızlarının ortak hızları, bize onların birbirleri ile bir şekilde alakalı olduklarını söylüyor.".
Bir yıldız sürüsünün içsel benzerlikleri ve diğer gruplarla olan dışsal farklılıkları sayesinde, araştırmacılar yıldızların nasıl oluştukları hakkında farklı bilgiler toplayabileceklerini düşünüyorlar. Aynı zamanda; bir grubun içerisinde yaklaşık milyarlarca yıl yaş farklı olması ile, oluşum sürecinin farklı evrelerinin de gözlemlenebileceği tahmin ediliyor.
Araştırmacılar, Gaia uydusunun üç boyutlu haritalandırması sayesinde bir örnek oluşturdular.
Gagne "Örneğimiz çoğunlukla Güneş'ten daha küçük olan ve nispeten serin olan kırmızı cüceler denilen yıldızlardan oluşuyor." dedi. "NASA'nın Transit Exoplanet Survey Satellite'i (TESS) gelecekteki komşularımızın yörüngesindeki gezegenleri bulabiliyorsa, bu yıldız sürülerinin üyelerine dayanarak, yaşları hakkında topladığımız veriler bize; zamanın farklı noktalarında gezegen sistemi evriminin nasıl göründüğü ile ilgili bilgiler verebilir." diye ekledi
