Dijital dünyanın en gözde buluşlarından birisi haline gelen kripto paralar gün geçtikçe piyasa değeri kazanırken, dünya haritasının sağ tarafında kalan dev Asya ülkeleri, bu ekonomik devrime karşı savaş açmış durumdalar. Hükümetlerin söz konusu faaliyetleri yasaklama ya da durdurma girişimlerinin arkasında yolsuzluk ve kara para aklama davaları var.
Ancak her ne olursa olsun siber güvenlik açısından bakıldığında Blok Zinciri teknolojisinin özüne zarar gelmiyor. Daha çok yatırımcılar ve bu işin bel kemiği olan madenciler, yüklü miktarlarda para kaybetmeye başladılar.
Çinli otoriteler, küresel Bitcoin arzının ve pazarının önemli bir kısmını oluşturan ülke içindeki faaliyetlerin yasaklanması gerektiği talimatını verdiler. Bu adımla birlikte Çin, kripto para borsalarının kepenk indirmeleriyle sonuçlanan ülke içi ambargo uygulamalarını genişletmiş oldu.
Çin hükümetinin ülke içindeki internete dayalı finansal oluşumları inceleyen dalı, riskleri değerlendirme altına aldı. Kaynaklara göre madencilik ve yatırım için kullanılan borsalar, kesin bir şekilde yasaklanacak. Tüm söylentilere ve baskılara rağmen soruları yanıtlamaktan kaçınan Çin Merkez Bankası, söz konusu kararların ardındaki en önemli aktör.
Çin’de elektiriğin ucuz olduğu ve hava koşullarının yüksek sıcaklıklara ulaşmadığı bölgelerde madencilik faaliyetleri fazlasıyla yayılmış durumda. Nüfusun çok seyrek olduğu bu bölgelerde insanlar, gelir kaynaklarını kripto paralara dayandırmaya başladılar.
Dolayısı ile hükümet için denetim zorluğu ve yükümlülük fazlası getirdikleri aşikar. Bu nedenle kara para aklama faaliyetleri hiç zorlanmadan gerçekleştirilebiliyor.
Küresel Bitcoin madenciliğin talep ettiği işlem gücünün, son 30 günde %80 oranında Çinli madenciler tarafından karşılanmış olması, Bitcoin için küresel bir alarm niteliği taşıyor. Muhtemelen yasaklardan sonrasında Bitcoin değerinde önemli düşüşler gerçekleşeceği söyleniyor.
