Bilimin kendisi bir çeşit zaman yolculuğudur. Bazen binlerce yıl önce kaybolmuş medeniyetlerin nasıl yaşadığını gösterir, bazen belki de çoktan sönüp gitmiş, milyarlarca ışık yılı uzaklıktaki yıldızların hayaletlerini fotoğraflar. Bazen de 9 milyar yıl önce yaşanmış olayları ortaya çıkarır.
Bazı kara delik sistemleri iki kara delikten oluşur. Sonra bu kara delikler birleşir, daha büyük bir kara delik oluştururlar. Bu birleşme de evrende iz bırakır. Bu izleri de yerçekimi dalgalarında görebiliyoruz. Yerçekimi dalgası denen olguyu bilim kurgu eserlerinde uzay zaman dokusu diye anlatıyorlar, öyle büyük yıkıcılığı olan bir olaydan bahsediyoruz.
9 milyar yıl önce gerçekleşen olayı yeni fark etmemizin sebebi ise, ortaya çıkan dalgalanmanın Dünya’ya ancak geçen sene ulaşabilmiş olması.
Bu büyük çarpışma sonucunda ortaya çıkan kara delik, Güneş’ten tam 80 kat daha büyük. Geçtiğimiz 29 Haziran’da gezegenimize gelen dalgalanma, Gelişmiş Lazer İnterferometre Yerçekimsel Dalga Gözlem Evi (LIGO) tarafından keşfedildi. Işığın girişim özelliğini kullanılarak çok küçük mesafelerin ölçülebilmesini sağlayan araçlar olan interferometreler; yüzey düz mü, bu camın kırılma indisi kaç gibi sorulara cevap vermek için kullanılır. Türkçe ismi de girişimölçerdir ama kimse kullanmaz.
Bu son keşifle beraber, son üç yılda 10 kara delik birleşmesi ve bir nötron yıldızı çarpışması gözlemlenmiş oldu.
