Veri merkezleri, artık bilişim teknolojilerinin etkin bir sektör olduğu bu çağda, çok önemli ihtiyaçları karşılıyor. Yüksek miktarda veriyi işleyebilme kapasitesine sahip, büyük boyutta bilgisayarlar olarak düşünebileceğiniz veri merkezlerinin ise günümüzde en büyük sorunu boyutuyla doğru orantılı ölçüde enerji ihtiyacının artması olarak özetleyebiliriz.
Genel itibariyle son dönemlerde, yenilenebilir enerjideki artış sayesinde bu enerji ihtiyacı doyurulabilse de, bu her zaman mümkün olmuyor. Özellikle de rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynakların ürettiği enerji depolanabilir değil ve sürekli yüksek oranda enerjiyi de bu veri merkezleri için sağlaması oldukça zor. Bu anlamda da hala arayı dolduracak çözüm jeneratörler gibi gözükse de, eğer amacınız tamamen yeşil enerjiyle beslenen veri merkezleriyse, maalesef bir çözüm değil.
Daimler, HPE, Power Innovations ve National Renewable Energy Laboratory ise bu anlamdaki aradaki enerji ihtiyacını doyurabilecek, hidrojen hücreleriyle çalışan jeneratörlerle ve yenilenebilir enerji kaynaklarının bir arada kullanılmasıyla veri merkezlerinin enerji ihtiyacına bir çözüm üzerine çalışmaya başladılar. Oldukça büyük olan bu ortaklık özellikle de Daimler ve HPE'nin yeşil enerji konusundaki deneyimleriyle, veri merkezlerinin enerji ihtiyacına çözüm olacak gibi.
İlk prototipler 2018'e girmeden üretilmiş olacak. Bu sayede en azından gelecek senenin sonuna kadar tamamen doğaya zarar vermeyen bir yöntemle çalışan veri merkezlerini göreceğimizi düşünüyoruz. Ancak süreç içerisinde bir kaç prototip veri merkezinin anında kullanılabilir olmayacağı söyleniyor. Yine de bunu önümüzdeki süreç gösterecek. Siz ne düşünüyorsunuz? Tamamen yeşil veri merkezleri, planlanan gibi olacak mı?
