İklim değişikliği ve su krizi, şaka değil. Birilerinin çözmesini bekleyip, ben ne yapabilirim ki tek başıma diye geçiştirebileceğimiz bir sorun hiç değil. Coğrafya derslerinde dört mevsimi yaşadığını öğrendiğimiz ülkemiz ne yazık ki artık dört mevsimi yaşamıyor, mevsimler artık her zamankinden kurak geçiyor.
Özellikle İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerde barajların doluluk oranı, yağışsız geçen sonbahar ve kış aylarında öylesine düştü ki, uzmanlar bu gidişata dur denilmezse büyük susuzluklar yaşayacağımızı dile getiriyor.
7 ay arayla çekilen iki fotoğraf, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor:
Yaşadığımız durumun ciddiyetini anlayabilmemiz için belediyeler ve çevreci örgütler pek çok çalışma yürütüyor. Sosyal medyada sık sık bu konuyla ilgili videolara, fotoğraflara denk geliyoruz.
Bu yazımızın konusu olan fotoğraflar ise Rasim Aslan isimli bir fotoğrafçı tarafından İstanbul'un en büyük su kaynaklarından biri olan Ömerli Barajı'nda nisan ve kasım aylarında çekilmiş. Nisan ayından kasım ayına geçen 7 aylık sürede barajdaki suyun onlarca metre çekilmiş olması, susuz geçen her günün bize nelere mâl olduğunu gösterir nitelikte.
İzmir'de de durum farklı değil:
Kışları bol yağışlı geçiren şehirlerimizden biri olan İzmir de iklim değişiminden oldukça kötü etkilendi ve ne yazık ki artık 'bol yağışlı' bir şehir değil. 2019 kasım ayında metrekareye 92 kg yağış düşerken, 2020 kasım ayında metrekareye 1.5 kg yağış düşen İzmir'de barajların doluluk oranı yüzde 35'lere düştü ve şehrin sakinleri suyu tasarruflu kullanmaları konusunda uyarıldı.
İzmir'in su ihtiyacının yüzde 40'ından fazlasını karşılayan Tahtalı Barajı'nda su seviyesi o kadar azaldı ki baraj doluyken suların altında kalan cami, minare, köprü ve eski Burgurca köyü evlerinin kalıntıları ortaya çıktı.
