Antwerp World Diamond Center ile bağlantılı Bain & Company’nin Global Diamond Report 2019’a göre, madenden çıkarılan elmas tedarik zincirinde düşüş yaşanıyor ve sert elmas satışlarının da %25 azalması bekleniyor. Parlatılmış elmas satışlarının ise yıl sonuna kadar %10’lık bir düşüş yaşayacağı tahmin ediliyor.
Şu ana kadar işin mücevherat kısmı, Bain’in “elmas endüstrisi resesyonu” olarak tanımladığı durumu çok hissetmedi. Küresel elmas mücevherat perakende satışı, bu yıl %2’lik bir düşüş yaşayacak ancak dünyanın en büyük ikinci elmas mücevherat pazarı olan Çin’de bu düşüş %5 ayarında olacak.
Bain, 2020 yılının elmas endüstrisi için oldukça zor olacağını tahmin ediyor. Şirket, yayınladığı raporda “Geçmişteki elmas endüstrisi resesyonlarından öğrendiklerimizle, önümüzdeki iki senede çözülme yaşanmasını bekliyoruz” dedi. Rapora göre bu endüstrideki resesyonlar 1970’lerin sonu, 1985, 2008-2009 ve 2015’te yaşanmıştı. Forbes’ta yer alan makaleye göre, endüstrinin geçmişte yaşadığı resesyonlar, bugünkü bozulmayla örtüşmüyor.
Madenden çıkarılan elmas endüstrisi
Bain, madenden çıkarılan elmas endüstrisinin bozulmasının en büyük üç sebebini çevrimiçi satışlar, laboratuvarda üretilen elmaslar ve sosyal sorumluluk şeklinde açıkladı. Bain’in tahminlerine göre çevrimiçi satışlar, mücevherat endüstrisi satışlarının %5 ile %10’luk bir kısmını karşılıyor.
Diğer yıkıcı nedenlere bakıldığında madenden çıkarılan elmas endüstrisinin oldukça zor bir noktada olduğunu söylemek gerekiyor. Özellikle Z jenerasyonu ve “Millenials” olarak geçen y jenerasyonu, bu endüstriden çevresel ve sosyal sorumluluklar bekliyor ki bu iki jenerasyon şu an bu endüstrinin ana hedefi konumunda bulunuyor.
Diamond Producers Association (DPA), pozitif sosyal etki bırakmak ve çevreye karşı sorumlu oldukları yönünde çalışmalar yapsa da bu çalışmalardan karşılık bulduğunu söylemek mümkün değil. Firmalar, her ne kadar sorumlu davranmaya çalışsalar da elmas işleme sürecinin oldukça yıkıcı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Maden elmasçılığının karşılaştığı en büyük sorun laboratuvar elmasları. Bu elmaslar hem daha sürdürülebilir hem de çevreye karşı sorumluluk konusunda oldukça güçlü bir alternatif. Bain, laboratuvar elmas pazarının 2019 içerisinde %15 ile %20 arasında büyüdüğünü tahmin ediyor.
Maden elmasçılığı için çözüm pazarlama olabilir mi?
Bain’in raporunda sunduğu çözümlerden bir tanesi pazarlama ve reklam. Ancak DeBeers tarafından 1948 yılında yapılan ve oldukça başarılı olan reklam ve pazarlama çalışmalarının çok da başarılı olacağı düşünülmüyor. Şirket daha sonra farklı pazarlama hamleleri denese de bu çabaları hayal kırıklığıyla sonuçlandı.
DPA, pazarlama çabası olarak 2017 yılında duyurduğu “Real is Rare” (Gerçek olan nadirdir) programını devam ettiriyor ve endüstrinin en büyük mesajı olarak devam ediyor. DPA’in Kuzey Amerika Yönetim Müdürü Kristina Buckley Kayel, doğal elmasların, değerini eşsiz olmalarından aldıklarını ifade ediyor.
Kitle üretim sebebiyle laboratuvar elmaslarının değerinin sürekli olarak düştüğünü ifade eden Kayel, 1 karat laboratuvar elmasının, doğal elmasa karşı %50 değer kaybettiğini ifade ediyor. MVI Marketing’in CEO’su Marty Hurwitz, “Birçok müşteri, madenden çıkarılan elmasları aldıktan sonra satmıyor. Eğer ki yapsalardı değerin düşüklüğü karşısında şoka uğrarlardı.” ifadelerini kullandı.
Laboratuvar elmaslarının geleceği
Laboratuvar elmaslarının kullanım alanı sadece mücevherat ve aşındırıcı madde değil. Sağlık, bilimsel, endüstriyel ve bilişimsel alanlarda da kullanılabiliyor ve bu kullanım alanları, laboratuvar elmaslarının ekmeğine yağ sürüyor.
DPA de laboratuvar elmaslarını bu alanlarda tutmak istiyor. Kayel, laboratuvar elmasının endüstriyel amaçlar için popüler olmasının sebebinin üretiminin ve satın alma değerinin ucuz olmasına bağlıyor. Zaten laboratuvar elmas gelirlerinin sadece %10’ununu mücevherat oluşturuyor.
Ada Diamond’ın CEO’su Jason Payne, laboratuvar üretimi elmas satışlarının çok da uzak olmayan bir gelecekte yıllık 100 milyar doları geçebileceğini söylüyor. Şu an bu miktar 20 milyar dolar civarında bulunuyor. Payne, gelecek on yıllarda elmas temelli cihazların, karbon ayak izimizi %10’dan daha fazla azaltacağını söylüyor.
Ayrıca elmasın, elektronik ve bilgisayar işlemcilerindeki silikonun yerini alacağı tahmin ediliyor. Bunun sebebi ise elmasın, silikona göre daha üstün bir yarıiletken olması. Payne, elmasın bilgisayarlardaki kullanım alanıyla ilgili olarak şunları söylüyor:
“Elmas temelli bilgisayarlar, yüksek voltaj ve yüksek frekans taşımada silikondan daha verimli ve daha iyi. Elektronlar, elmasta daha serbestçe hareket edebiliyor ve elmas, bilinen diğer tüm materyallere göre termal olarak daha iletken.”
