Geçtiğimiz yıl bilim insanları, Oumuamua isimli gök taşının Güneş Sistemi’ne girmesi ile büyük bir heyecana kapılmış ve göktaşı üzerinde gözlemler gerçekleştirmişlerdi. Oumuamua’nın Güneş Sistemi dışından bir ziyaretçi olması, medyanın da ona ilgi göstermesine neden olmuştu.
Fakat Jüpiter’e yakın bir yörüngede Güneş etrafındaki seyahatine devam etmekte olan 2015 BZ509 isimli gök taşı, bilim insanlarının açıklamalarına göre çok daha farklı bir kadere sahipti. Oumuamua gibi dış uzaydan Güneş Sistemi’ne giriş yapan göktaşı, Güneş’in çekimine kapılarak sabit bir yörüngede dönmeye başladı.
2015 BZ509, bilim adına çok büyük önem taşıyor. Zira araştırmacılara göre o, Güneş Sistemi’nin ilk kalıcı ziyaretçisiydi. 2015 BZ509’un Güneş Sistemi’nin dışından gelmiş ve bir yörüngeye oturmuş olması, bilim insanlarına gezegen oluşumu, yıldız sistemlerinin gelişimi, hatta Dünya’da hayatın başlaması gibi konularda bilgiler sağlayabilir.
Bildiğiniz üzere Dünya üzerinde hayatın nasıl başladığına yönelik olası teorilerden biri, yaşamın Dünya’ya dış uzaydan gelen bir göktaşındaki organik moleküller aracılığı ile taşınmış olabileceği yönünde. 2015 BZ509 üzerinde herhangi bir organik molekül keşfedilmesi, yaşamın Dünya’ya başka bir gezegenden gelmiş olabileceği ihtimalini güçlendirecektir.
