Artırılmış gerçeklikle ilgili uzun yıllardır bir önbilgiye sahibiz. Sinema ile bilim ilişkisi nasıl ki "A Space Odyssey 2001"de bize görüntülü konuşmayı gösterdiyse, 1993 yapımı Demolition Man'de de bize artırılmış gerçekliği gösterdi. Neyseki bu bilgilerimiz sadece sinemayla kalmadı.
Bu yıl teknoloji dünyasında, artırılmış gerçeklik ile kullanıcıları daha da yakınlaştıracak iki adım atıldı. Bunlardan ilki Apple'ın ARKit'i piyasaya sürmesiyken ikincisi Google'ın ARCore'u Ağustos ayında ilan etmesiydi. (Ayrıca Google ile Samsung'un bu konuda da bir işbirliği içerisinde olduğunu da söylemek gerekiyor.) "Teknolojik gelişim olabildiğince hızlı ilerliyor, ancak bizim kullanımımıza neden bu kadar geç geliyor?" derseniz; bu işin önce bir ekonomi politik yanının olduğunu söyleyelim. Daha sonra da bize söylenen neden olan kullanıcıların uyum sağlama süreci olduğunu belirtelim.
Zira, artırılmış gerçeklik teknolojik olarak da birdenbire karşımıza çıkmadı. Önce "Snap Filtreleri" ve "Pokémon Go", mobil cihazlarda bir artırılmış gerçeklik deneyimi yaratarak ortamı ısıttı. Ardından, AR cihazları geliştirilmeye başlandı ve bir eşik daha aşılmış oldu. Bu noktaya kadar iki taraf için de yani hem artırılmış gerçeklik gözlükleri hem de kullanıcılar için bir şey söyleyebiliriz, 'hazırlık süreci tamamlandı.'
'Kullanıcılar İçin Hazır Olunmayan Durum'
Piyasa da birçok artırılmış gerçeklik gözlüğü bulunuyor bunların güncel fiyatları neredeyse 1000 dolar civarında. Ülkemizde bu rakamın karşılığı ise 4 bin TL civarı. Bu bence kullanıcılar tarafından hazır olunmayan bir durum. Üretimin artması talebe bağlı olarak gelişiyorsa fiyatın azalması için daha fazla ürün satılması gerekecek. Ancak kullanıcıların önündeki en büyük engel de fiyatlar olduğuna göre bir süre daha bu seviylerde akıllı gözlüklere ulaşmak zor olacak.
Akıllı Gözlükler İçin Problem: Gerçekten Giyilebilir Olması
İşin karşı tarafına yani yolun diğer tarafına geçtiğimizde başka bir sorunla karşılaşıyoruz. Aslında bu metinde bahsedilen problem bir meta ile kullanıcı arasındaki problemden çok üretici ile tüketici arasındaki problem. Tüketiciler, verdikleri paranın yanı sıra gerçekten giyilebilir bir giyilebilir teknoloji ürünü almak istiyor. Ancak ağırlık, boyut ve bağlantı kabloları gibi faktörleri göz önüne aldığımızda gerçekten giyilebilir teknoloji ürünleriyle tam anlamıyla karşılaşmıyoruz.
Oculus Connect Başladı, Bizleri Neler Bekliyor?
İki taraf için de bazı problemlerin olduğu aşikar ancak aşılamayacak diye de bir şey yok. Artırılmış gerçeklikle kullanıcı arasındaki entegrasyon süreci devam ediyor. ARKit, ARCore ve Facebook'un AR Studio'su bu entegrasyon sürecini daha da hızlandıracak girişimler. Zira gelecek 1 ya da 1,5 sene içerisinde artırılmış gerçeklik içeriği bağlamında bir patlama olması bekleniyor. Siz ne düşünüyorsunuz bir artırılmış gerçeklik cihazı almak ile almamak arasında sizi en çok düşündüren şey ne?
