Başkalarının Burunlarını Sokamayacakları İlk Kuantum Güvenlikli Görüşme Gerçekleştirildi

3
1
0
0
0
Çin Bilim Akademileri başkanı ile, Avusturya Bilim Akademisi başkanı, kuantum mekaniğine dayalı sistem ile 'Micius' uydusu üzerinden ilk çok güvenli görüntülü aramayı gerçekleştirdiler.

‘Kuantum Uydusu’, James Bond filmlerinde olacak bir şey gibi görünüyor ama, Micius adı verilen ve bazı Kuantum ödevleriyle görevli, gerçek bir uydu var aslında. Bu uydu, Çin Bilim Akademisi başkanının görüntülü arama yapmasını sağlamış. Kuantum güvenliğinde bir arama.

Micius uydusu, kuantum ışınlanması düzeneği oluşturma ve ‘geçişmişlik kayıtları’ oluşturma gibi bir takım çılgın projelere aracılık edecek olması nedeniyle yıl içerisinde zaman zaman adından bahsettirmişti. Fakat şu da var ki uydu, sadece ‘bilim-kurgu’ görünümlü ‘sanal’ projelere hizmet etmiyor. Aynı zamanda Çin hükümetinin kuantum mekaniğini kullanarak daha güvenli iletişim hatları oluşturmasında da önemli ve gerçek hayata dair roller de üstleniyor. Çin Bilimler Akademisi’nin verdiği habere göre kurumun başkanı Chunli Bai, Viyana’da bulunan ‘Avusturya Bilimler Akademisi’nin başkanı Anton Zeillinger ile kuantum güvenliğinde bir görüntülü arama gerçekleştirmiş.

Temel olarak görüşmeyi bu denli güvenli hale getirmenin yolu, kuantum mekaniği, dolaşıklık ve süper pozisyon kanunlarından geçiyor. Tekil parçacıklar aynı anda hem nokta gibi, hem de dalga gibi hareket etme özelliği gösteriyorlar. Bu parçacıkları birbirleriyle etkileşir hale getirdiğinizde, kuantum mekaniğinin matematiği onları, çok uzak mesafelerde konumlandırmış olsanız bile, aynı eşitliği kullanarak tanımlamanızı zorunlu kılıyor. Işık parçacık çiftini birbiriyle dolaştırarak ayırırsanız, bir tanesi üzerinde yapacağınız ölçüm, aynı zamanda diğerinin de benzer ölçüme sahip olma zorunluluğunu getirecektir beraberinde.

Bu durum genellikle Einstein’ın tanımıyla ‘uzaklıklar arası gizemli eylem’ olarak tanımlanır fakat, gerçekten de gizemli olmak gibi bir zorunluluk da söz konusu değildir aslında. Özellikle de bu örnekte olduğu gibi: Yapılan aramaya bir başkasının kulak vermediğinden emin olmak için kripto anahtarlar paylaşmak. Fotonları uzun mesafelerde birbiriyle dolaştırarak, bir hattı paylaşmış olursunuz ama eğer bu iletişim hattı üzerinde bir başkası devreye girecek olursa, kuantum mekaniğinin kuralları bu parçacıkların gizemli bağlantısının kesilmesine neden olur. Bilim insanları bu hattı, güvenli hat olarak tesis etmek üzere kullanırlar.

Micius adlı uydunun yaptığı şey temel olarak, güvenlik kontrolünü sağlamak üzere getirilmiş özel polarizasyonlarla şifrelenen (ışık dalgasının hareket yönü) dolaşık fotonları, biri Avusturya’da diğeri ise Çin’de olan istasyonlara göndermektir. Bilim insanları polarizasyonların ölçümlerini yaparak bu ölçüm bilgisini diğer tarafa gönderirler. Uydu ise bu bilgiyi kontrol ederek, dolaşıklılık durumunda bir çökme olup olmadığını test eder. Daha sonra, video aramasında kullanılacak verilerin şifrelenip, şifrenin çözümlenmesinde kullanılacak olan güvenlik anahtarlarını oluşturur.

Asıl itibariyle görüntülü aramadaki veriler için kullanılan tek kullanımlık iletişim tabanı olma özelliği gösteren bu sistem, işlevini kuantum mekaniğini kullanarak gerçekleştiriyor.

Evet, tekrar belirtmek gerekirse ışınlanma ya da o tip çılgınca bir durum  söz konusu değil ama, sembolik olarak da olsa önemli bir adımı ifade ediyor bu işlem. Zira kuantum anahtarlarının iletimini gerçekleştiren bu sistemler ‘ele geçirilemez’ olarak adlandırılıyorlar. Bununla birlikte bu tip iletişim sistemlerini de ele geçirmek için bir yol olduğu da söylentiler arasında.

Kaynak : https://gizmodo.com/scientists-make-first-quantum-safe-video-call-1819004277
3
1
0
0
0
Emoji İle Tepki Ver
3
1
0
0
0