Çin hükümeti, kişisel hayata verilen önem konusunda sık sık eleştirilere maruz kalıyor. Otomobillerden toplanan veriler, devlet destekli izleme merkezlerine gönderiliyor. Bu aktarılan veriler arasında araçların konum bilgilerini alma, kalan şarjları gibi bilgiler yer alıyor. Bu verilerin hükümete iletildiğinden ise otomobil sahiplerinin haberi yok.
Otomobil üreticileri sadece kanunlara uyduklarını ifade ederken, Çinli yetkililer ise kamu güvenliğini sağlama, endüstriyel planlama ve alt yapıyı iyileştirme, sübvansiyon sistemlerinde sahteciliği engelleme amacında olduklarını söylüyor.
Yine de ABD, Japonya ve Avrupa gibi büyük pazarlarda bu uygulamanın olmaması bir kez daha Çin ve mahremiyet tartışmalarının alevlenmesine sebep oluyor.
Çin’de çoğu binek olarak 222 bin elektrikli araç var, izlemesi yapılan araç sayısı ise bir milyona yakın. Bu bilgileri toplayan Şangay’daki Pekin Teknoloji Enstitüsü’nde yer alan izleme birimi, araçların bilgilerini Ulusal İzleme Merkezi’ne gönderiyor.
Volkswagen’in Çin CEO’su Jochem Heizmann, bu bilgilerin Çin hükümeti tarafından kullanılmayacağının garantisi olmadığını söylüyor. Sürücü bilgilerinin kendilerinde saklı olduğunu belirten Heizmann’a göre Çin aracın yerini biliyor, kullanıcısını değil.
Nissan’ın Çin operasyonlarını yürüten Jose Munoza ise Çin’de böyle bir sistem bulunduğundan haberi olmadığını belirterek, Çin pazarını büyüme konusunda en büyük şansa sahip olan pazar olarak değerlendirdiklerini ifade etti.
