Araştırmacılar, evrendeki galaksileri birbirine bağlayan ve bilim dünyasının büyük bir merakla peşinden koştuğu karanlık madde ile ilgili araştırmalarına devam ediyor. Nitekim uzay biliminin geldiği sınır, içinde yaşadığımız evreni daha çok anlamaya yardımcı olacak.
Astronomlar evrendeki galaksileri birbirine bağlayan ipliğe benzer bir yapıya dair ipucularını bulmaya çalıştılar. Kuramlar, bilgisayar modelleri ve dolaylı gözlemler galaksileri birbirine bağlayan ve kozmosun geniş ölçekli yapısını oluşturan kozmik bir karanlık doku ağı olduğunu gösteriyor. Ancak bu ağı oluşturan bağlantılarla karanlık maddenin gözlemlenmesi inanılmaz derecede zor. Çünkü henüz ışıkla fotoğraf çekebilen insanlık, ışıkları yutan kara delikleri bile tam anlamıyla görüntüleyemiyor.
Araştırmanın yazarlarından biri olan Kanada'daki Waterloo Üniversitesi'nden astronomi profesörü Mike Hudson, "Bu görüntü öngörülerimizin ötesine geçerek gördüğümüz ve ölçebileceğimiz veriler sundu” şeklinde konuşuyor. Söz konusu görüntü şu şekilde:
Evrenin yüzde 27'sini oluşturduğu tahmin edilen karanlık madde; ışığı yansıtmıyor veya absorbe etmiyor. Bundan dolayı ışık ve zamana dair hesaplamalarımız onun ne olduğu tam anlamıyla anlamak adına geçersiz kalıyor. Bugün fiziğin geldiği en uç noktalardan biri olan karanlık madde üzerine sadece doğruluğu ispatlanmaya yakın varsayımlarımız bulunuyor.
Araştırma sırasında Waterloo Üniversitesi'nde yüksek lisans öğrencisi olan Hudson ve yazar Seth Epps, “zayıf gravitasyonel mercek tekniği” denilen bir tekniği kullandılar ve bir illüstrasyon oluşturdular.
"Bu tekniği kullanarak, sadece evrendeki bu karanlık madde ağlarının var olduğunu göremeyiz fakat bu bağlantıların galaksileri bir araya getirme derecesini de görebiliriz." şeklinde konunşan ekibin yaptığı çığır açıcı araştırmanın tamamını şuradaki akademik platformdan incelemeniz mümkün.
