Samsung’un yeni amiral gemisi Galaxy S9’un tanıtılmasına yalnızca bir ay kaldı. Hali ile heyecan ve sızıntıların oranı da bir o kadar arttı. Fakat bu makalemizde bir sızıntıyı değerlendirmek yerine mevcut sızıntılar ve CES 2018’deki tanıtılan yeni teknolojileri gözden geçirerek Galaxy S9’un hangi özellikleri alırsa tadından yenmez bir akıllı telefon olacağına bakacağız.
1- Ekrana Entegre Parmak İzi Tarayıcı
Şu ana kadar ekrana entegre parmak izi tarayıcı yalnızca bir söylentiydi ve akıllı telefon endüstrisi bu teknolojiyi ilk kez Galaxy Note 8 ya da iPhone X’da görmeyi bekliyordu. Fakat beklenmeyen bir şekilde ekrana entegre parmak izi tarayıcı ilk kez ülkemizde pek de fazla bilinmeyen Çinli bir akıllı telefon üreticisi olan Vivo’nun X20 modelinde ortaya çıktı.
Peki bu teknoloji neden önemli?
Samsung, Çakma Telefon Üretiminde de Dünya Lideri!
Benim gibi uzun yıllardır Samsung ya da farklı bir Android akıllı telefon kullanan biriyseniz ana ekran tuşuna oldukça alışmışsınızdır. Bu nedenle cihazın arkasındaki parmak izi tarayıcıyı kullanmak pratik gelmez. Ayrıca Galaxy Note 8 gibi devasa bir cihazda parmak izi tarayıcıya ulaşmak oldukça zor. Fakat ekrana gömülü parmak izi tarayıcı bir zamanlar ana ekran tuşunun olduğu alanda bulunur ve uygulamalar sırasında bu alanı ekran olarak kullanmaya devam edebilirsiniz. Oldukça pratik ve kullanışlı bir teknoloji. Kimsenin cihazın arkasında parmak izi tarayıcı avına çıkması gerekmez.
2- Esnek-Bükülebilir Ekran
Esnek-bükülebilir ekranlar yıllardır konuşulan bir konu ve Samsung’un katlanabilir ekranlar konusunda ciddi çalışmaları olduğu da biliniyor. Bükülebilir ekranlı bir telefon mevcut akıllı telefonlara göre daha dayanıklı olacaktır. Ayrıca optik olarak daha iyi görüntüler sağlayabilir ve tasarım olarak da akıllı telefonlara çağ atlatabilir.
Üretilmesi için ne gibi zorluklar var?
Samsung da LG de bükülebilir ekranlar üretmeyi başardı, fakat her şey burada bitmiyor. Akıllı telefonun devre kartı ve diğer donanım birimlerinin de bükülebilir olması gerekiyor ki bu şu an için mümkün değil. Fakat Samsung, daha önce yaptığı açıklama ile 2018 yılının sonlarına doğru katlanabilir bir akıllı telefon tanıtmayı vaat etmişti; göreceğiz…
3- Bilgisayara Dönüşen Telefonlar
Samsung DeX ile akıllı telefonunuzu bir monitöre bağlayabilir, klavye ve fare de takarak telefonunuzu bir bilgisayar kasası olarak kullanabilirsiniz. DeX her ne kadar güzel bir teknoloji olsa da telefonumuzun yalnızca donanımından faydalanmamızı sağlıyor. Halbuki bundan fazlası sağlanabilir.
Razer bu konuyu bir adım daha ileri götürerek telefonumuzu bir dokunmatik yüzey olarak kullanmamıza izin veriyor. Böylece telefonun hem işlemcisini hem de ekranını kullanabiliyor. Belki de Samsung, Galaxy S9 ile birlikte bu teknolojiyi bir adım ileri götürür. Telefonu hem bir fare hem de bir klavye olarak kullanıp tüm işlerimiz için yalnızca daha büyük bir ekrana ihtiyaç duyabiliriz.
4- Diğer Telefonları Şarj Etme
Cat, S41 modeli ile cihazın başka akıllı telefonları şarj etmesine izin vermişti. Üstelik Cat S41, bu teknolojide USB Type-C dahi kullanmıyordu. Böylece yanınızda şarjı bitmek üzere olan bir arkadaşınız olduğunda cihazını sizin telefonunuzdan şarj edebiliyordunuz. Eğer şarjınızın azalması sorun teşkil ediyorsa ne kadar şarj edebileceğini de ayarlayabiliyordunuz.
Okul, iş ya da farklı sebeplerle tüm gün dışarıdayız ve bulunduğumuz her ortamda cihazımızı şarj etme imkanımız olmuyor. Bulunduğumuz ortamda Samsung amiral gemisi kullanan birinin ihtiyacı olan kişiye bir miktar enerji vermesi hem kişinin hem de Samsung’un havasını arttırabilir.
5- Kameralar İçin Kapaklar
Pek çok kişi herhangi bir siber saldırgan tarafından izlenmediğinden emin olmak için dizüstü bilgisayarının kamerasını bantlamaktadır. Akıllı telefon kameralarına getirilebilecek benzer bir kapak ile kullanıcılar ön kamerayı kullanmadıkları an manuel bir tuş ya da dijital bir ayar seçeneği ile kameralarını kapatabilir, böylece güvenliklerinden emin olabilirler.
Gerçekleşme olasılığı var mı?
Ne yazık ki çok düşük. Akıllı telefon üreticileri akıllı telefonları ve kamera çıkıntılarını inceltmek için ellerinden gelen tüm çabayı sarf ederken ekstra bir kapak cihazı kalınlaştıracaktır. Ayrıca bir kamera kapağı eklemek yeni bir kırılabilir parça monte etmek anlamına da geliyor ki bu da ek masraf demektir.
6- Besinlerimizi ve Sağlığımızı Takip Eden Sensörler
Daha iyi fotoğraf çekmek, yüzümüzü tanıtmak, parmak izimizi tanıtmak, koşu mesafemizi ölçmek için akıllı telefonlarımızda pek çok sensör bulunuyor. Fakat asıl önemli konu olan sağlığımızı takip eden bir sensör ne yazık ki bulunmuyor. Samsung’un mevcut amiral gemileri kalp atış hızını, stres oranını ya da kandaki oksijen miktarını ölçebiliyor, fakat ateşinizi ölçmek konusunda hala çaresiz. Sağlık sensörleri telefonun değerini arttıracaktır.
Böyle bir teknoloji mümkün mü?
L'Oreal vücudumuza gelen UV ışınlarını ölçen bir sensör geliştirdi. Motorola kalp atış hızı, sıcaklık ve kan basıncını ölçen bir Moto Mod tanıttı. Osram ise tükettiğimiz yiyeceklerin ve aldığımız ilaçların kimyasal yapısını tarayan bir LED çip geliştirmeyi başardı. Yani böyle bir teknoloji mümkün. Fakat yeni sensörler yeni masraflar demektir ve doğal olarak cihazın fiyatını arttıracaktır.
