Güneş tarafından salınan yüklü parçacıklar, iyonosferde Dünya atmosferinin üzerindeki gazlarla etkileşime girer. Yaklaşık 50 ile 400 mil (80 ile 645 kilometre) rakımda bulunan bölge, bilim insanlarının yeni yeni çözmeye başladığı garip fiziki olgularla dolu.
Örneğin kuzey ışıklarını ele alalım. NASA’da staj yapan Jennifer Briggs, kuzey ışıklarının garip bir spirale sahip olduğunu gördü. Bu spiral, iyonosferi çevreleyen bölge olan manyetosferde büyük bir sorun yaratıyor.
Sonuçlara bir fizik öğrencisi ulaştı:
Kaliforniya’nın Pepperdine Üniversitesi’nde fizik öğrencisi olan Briggs; gökyüzü kameraları ve radarlar ile şaşırtıcı bir sonuca ulaştı. NASA’nın yaptığı açıklamaya göre Briggs ve meslektaşları, sözü edilen bölgenin Güneş'ten kaynaklanan bir patlama sonucunda deniz kabuğu şeklinde kuzey ışıkları oluştuğunu gördüler. NASA, iyonosfer hakkında hiç olmadığı kadar fazla veriye sahip durumda. Uzay ajansı, geçtiğimiz yıl bölgede araştırma yapmayı amaçlayan iki yeni görev başlattı.
‘GOLD’ aracılığıyla elde edilen bilgiler:
NASA, 35.000 kilometre yükseklikte görev yapacak GOLD aracını uzaya gönderdi. GOLD, geçen sene çeşitli keşiflerde bulundu. İlk olarak bir Güneş fırtınası Dünya’ya çarptığında, atomik oksijenin düşük enlemlerde daha yaygın ve yüksek enlemlerdeyse daha nadir hâle geldiğini bilim insanlarına gösterdi. Aynı zamanda moleküler azotta bunun tersi görüldü.
Uzay aracı GOLD, gece ve güneş tutulması sırasında iyonosferde ne olduğunu gösterdi. Burada atmosfer soğuyor, iyonosfer inceliyor ve yüklü parçacıklar Dünya’nın ekvatoru çevresindeki tepelere toplanıyor. İyonosferi hedefleyen ikinci bir NASA uydusu olan ICON, 1 Aralık’ta gözlemlerine başladı ve görevine devam ediyor.
