İlk olarak mülteci kampları için tasarlanan MYCOmmunity Toilet adlı proje kapsamında, yeterli sıhhi altyapı hizmeti bulunmayan bölgelerin daha sağlıklı ve temiz bir hal almasını amaçlandı. Projenin bir başka faydası ise mantardan oluşturulan bir sistemle tasarlanan tuvaletlerin, kullanım için maksimum doluluğa ulaştığı anda gübre olarak kullanılabilir olması oldu.
2018 Biodesign Challenge kapsamında düzenlenen bir yarışmada 1. gelerek geçerlilik kazanan MYCOmmunity Toilet adlı öğrenci projesi, yakın zamanda Kanada’nın yerel müzik festivallerinde test edilecek.
Çalışma prensibi olarak miseltum tankından oluşturulan tuvalet, sıvı ve katı atıkları ayrıştırıyor. İdrar, üreaz enzim kapsüllerine yönlendirilerek zararlı yapısı ortadan kaldırılıyor. Dışkı boyutunda ise olası kötü kokuları önlemek ve kompostlamanın başlamasını teşvik etmek için talaş ve hindistan cevizi kabuğu gibi organik atık tabakası ile kaplanıyor.
Standart bir kullanımda 6 kişilik bir aileyi 30 gün boyunca idare edecek hazneye sahip tuvalet, dolduktan 30 gün sonra kokusuz ve zararsız bir şekilde doğal gübreye dönüşüyor. Aynı zamanda içerisinde insan atıklarından beslenecek yerel tohumlar bulunan tuvaletler, toprağa gömülerek bir ağaç ya da bitki halini alabiliyor.
