Geçtiğimiz hafta iPhone'un 10. yıl dönümüydü ve haliyle her gün telefonlar hakkında bir şeyler yazan kişiler olarak bizleri düşünceli bir hal aldı. Genel anlamda akıllı telefonları düşününce ve bütün firmaların çabasını göz önüne alınca, tüm dünyanın hiç bitmeyecek bir arayış içinde olduğunu fark ettik. Tüketiciler başta olmak üzere herkes mükemmel bir telefonun peşinde koşmaya çalışırken firmalar, tüm bu baskılara doyurucu yanıtlar vermeye çalışıyorlar.
Bu muazzam hızın dışında rahatsız edici başka bir konu daha var: Akıllı telefon endüstrisi fazlasıyla taklitçi ve trend belirlemeye çalışan firmaların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.
Eminiz ki Samsung, OnePlus, HTC, Huawei ve Apple gibi firmalar, her yıl olduğu gibi bundan sonraki yıllarda da beklenti yaratmaya devam edecekler. Akıllı telefonlarımızı bağrımıza bastığımız kadar, dikkatlerimizle birlikte paralarımızı da çeken önemli bir detay daha var: Ekranlar… Ekranlar her yeni iddialı amiral gemisinde daha da büyüyor olsalar da telefonun boyutlarını etkilemiyorlar. Galaxy S8'in ekranıyla büyük bir hayran kitlesi kazanan Samsung, fanatik Apple sevdalılarından bile olumlu yorumlar almıştı. Gözler böyle bir deneyimin ardından iPhone 8’e döndü ve Apple, bu konuda elini çabuk tutsa çok iyi olacak.
Şahsen telefon denince önce içindeki işletim sistemine ve sonra ne kadar süreyle güncel kalacağına dikkat ederim. Elbette bütçe işi bir telefon kullanmak tercihimdir ve yüksek ücretlerin hiç bir telefona değmeyeceği düşüncesindeyim. Bu kesinlikle geri kafalılıktan kaynaklanmıyor. Bugün birçok ana akım cihazda görebileceğiniz özellikler, alternatif telefon üreticileri tarafından başarıyla uygulanıyorlar. Buna en canlı örnek Huawei’dir: Son yıllarda büyük bir ivme yakalayan firma, Samsung ve Apple’dan sonra üçünçü merkezi üretici ünvanını hak ediyor.
Google ise Pixel cihazlarını ne kadar mükemmel yapsa da, cihazların stokları ve dağıtım kanalları yetersiz olduğundan rekabet konusunda adını bile geçiremiyoruz. Umarız Pixel 2’de durum aynı şekilde vuku bulmaz ve çok mümkün gözükmese de fiyatlara biraz daha ayarlama çekilir.
Bugün Bir Google Pixel Almak Tam Bir Saçmalık!
LG yeni amiral gemisi G6 ile sahneye çıktı ve bizce beklenilenin epey altında kaldı. Modüler yapısından vazgeçilen LG G5'te nispeten daha sağlam olan kasa tasarımı dışında çok büyük bir yeniliğin olduğunu söylemek zor. Aynı sınıfta LG’ye kafa tutan HTC ise yaşadığı mali krizlere rağmen U11 modeliyle takdiri gerçekten hak ediyor. Cihaz bu yıl çıkan en iyi akıllı telefon ünvanına sahip ve kamerası gerçekten mükemmel işler çıkartıyor.
Küllerinden doğan Nokia’yı mükemmel telefon tartışmalarına dahil etmek için oldukça erken. Ancak firmanın geleceği için umutluyum ve kısa bir süre içerisinde en iyi 3. telefon üreticisi olacağına dair bahse girebilirim. Dolayısı ile Huawei’nin çok ciddi bir rakibi var.
Kendine has bir tüketici kitlesine seslenen Sony ise yeni ekran teknolojlerine epey yabancı. Firma ısrarla dev çerçevelere sahip cihazlar üretiyor ve cihaz teknolojisi son derece kaliteliyken tüketici kitlesini nedense genişletemiyor.
Android’in mimarı Andy Rubin’in Essential Phone’u ise bu senenin en iyi cihazlarından. Gerek tasarımı ve hiçbir marka ibaresi bulunmayan kasası, gerek devrim yaratan modüler yapısı olsun gerçekten başarılı bir iş olmuş. Ancak bu telefonda da göze ekran üzerindeki saçma ön kamara girintisi göze çarpmıyor değil.
Android dünyası Apple’a nazaran oldukça fazla göz zevkine hitap ediyor. Her tüketicin hoş olarak karşıladığı bir cihaz var. Ancak mükemmel telefona yönelik arayışlar ne iPhone 8 ile ne de Galaxy Note 8’le bitecek gibi gözükmüyor. Hal böyle olunca tüm piyasanın ve şirketlerin bu arayış üzerine kurulu olduğu görüşlerine hak veren kişilerin sayısı da artıyor.
Sizler de düşüncelerinizi hemen aşağıdaki yorumlar kısmında belirtebilirsiniz. Gerçekten her açıdan mükemmel bir akıllı telefonun hangi özelliklere sahip olacağına dair fikirleriniz bizler için çok önemli. Teknolojiyle, sevgiyle ve takipte kalın :)
