Kağıt kesiği gerçekten en tahmin edilemez ve en çok can yakan kesiklerin başında geliyor. Tehlikeli olmadığını düşündüğümüz için rahatça oynadığımız kağıtlar, birden bire inanılmaz acı veren bir kesiğe sebep olabiliyor. Ancak insan doğal olarak bir kağıt neden bu kadar acıtır sorusunun cevabını da merak ediyor. Bilim de bu sorunun cevabını oldukça basit bir şekilde açıklıyor.
Aslında acının sorumlusu kağıt değil diyebiliriz. Mesele, parmak uçlarımızda fazla sayıda nosireseptör adı verilen acı algılayıcı sinir ucunun bulunuyor olmasında. Kağıt kesikleri de çok sayısa sinir ucunu aynı anda uyarabilecek kadar geniş olduğu için canımız hayli yanıyor. Kağıt kesikleri bir kanamaya da sebep olmuyor ve sinirlerin ucu havayla temas edecek şekilde açıkta kalıyor. Yarıktan dışarı doğru bakan reseptörler de sürekli dış ortama maruz kalıyor ve beyne sürekli sinyal gönderiyor. Böyle olunca da acı fazla hissediliyor ve süresi de uzun sürüyor.
Ancak acıyı azaltmanın bazı kolay yolları da var. Eğer kesik olur olmaz sabunlu suyla yıkayıp sonrasında da hava almasını engellerseniz, acının çok daha kısa sürmesini sağlayabilirisiniz. Zaten genellikle çok da derin olmayan kağıt kesikleri iki üç gün içerisinde iyileşiyor ancak acının sürekli hissedilmemesi için yarığı kapalı tutmak en mantıklısı olacaktır.
