G Kuvveti, İngilizce’deki “gravitational” kelimesinden yola çıkılarak ortaya çıkarılmış bir terimdir. Akselerometre adlı cihazla ölçülebilen G Kuvveti, herhangi bir cismin maruz kaldığı fiziksel etkiyle ağırlık değeri üretmesine verilen addır.
Birçok kişinin sadece pilotların maruz kaldığını düşündüğü G Kuvveti, aslında günlük yaşantımızın her anında bizi etkisi altında bırakıyor. Lunaparklardaki hızlı trenlerde ya da çarpışan arabalarda maruz kaldığımız etki tam da budur. Daha basit bir örnekle ani fren yapan otomobilin içindeki kişilerin yaşadıklarını düşünebiliriz. Sanılanın aksine G Kuvveti sadece pilotları etkisi altına almıyor.
Tabii ki pilotlar bu etkinin en üst noktalarını yaşadıkları için mesleğe dahil olmadan önce bile bu etkiye dayanıp dayanamadıklarının anlaşıldığı testlere sokuluyorlar:
Günlük yaşantımızda her birimizin etkisi altında kaldığı G Kuvveti’nin ölçüsü ise 1 G’dir. 1 G, G Kuvveti’nin temelidir. Bizim bu etkiye maruz kalmamızın sebebi ise tabii ki Dünya’nın dönüşüyle yer çekimi ve dönüş hızıyla ilgilidir.
G Kuvveti’nin insanlar üzerindeki etkileri nelerdir?
Araştırmalara göre bir insanın uzun süreli olarak dayanabileceği G Kuvveti’nin ölçüsü 5 G’dir. Bu etkinin fazla uzun sürmesi halinde ise sonuç kaçınılmaz ölüm olacaktır. Tabii ki pilotlar bu etkinin daha üst seviyelerine maruz kaldıkları için G Suit adı verilen özel giysiler kullanırlar. Bu giysi, savaş pilotlarının 9 G’e kadar dayanmalarına olanak sağlar.
G Kuvveti’nin fazlası gibi az oluşu da insanlar için tehlikeli. Gezegenimizin dönüşünden kaynaklı olarak sürekli olarak etkisi altında kaldığımız G Kuvveti, 1 G’nin altına olursa uzun süre sonra da olsa hayati fonksiyonları tehdit edecektir. Bu duruma en iyi örnek ise astronotlar üzerinden verilebilir. Uzayda aylar boyunca kalan astronotlar, düşük G Kuvveti sebebiyle metabolik anlamda güçsüzlük yaşamaya başlıyorlar. Bunun nedeni ise kasların zayıflaması ve kemikler arasındaki boşlukların artması olarak gösteriliyor.
