Uzun yıllardır hemen herkesin aşina olduğu terimlerdir küresel ısınma ve iklim değişikliği. Kimi zaman çevreci gruplar, kimi zaman bilim insanları, kimi zaman ise hükümetler bir araya gelerek gezegenimizin karşı karşıya olduğu tehlikeyi bizlere anlatmaya çalıştılar. ABD Başkanı D.Trump gibi bilimsel gerçekleri görmezden gelen kişiler, ne yazık ki bu kirliliğin artmasına destek vermekte, hatta ve hatta hala böyle bir tehlikenin gerçek olmadığını iddia etmektedirler. Bilimsel olarak kanıtlanmış verileri ve yıllardır artarak devam eden doğal afetleri görmezden gelmeye çalışan azınlıklar aksini iddia etmeye devam ederlerken, yapılan yeni araştırmalar küresel ısınmanın yakın gelecekte tahmin edilenden de vahim sonuçlar doğurabileceğini ortaya koydu.
- Araştırmacılar, sera gazlarının insanlığı tam 467 farklı şekilde etkilediğini gösteren çalışmayı gözler önüne serdiler.
- İnsan sağlığı, yiyecek, su, ekonomi ve güvenlik etkilenecek olan yaşamsal faaliyetlerden sadece birkaçı.
- Bu gazların salınımları arttıkça, toplum olarak önceden düşünülenden çok daha büyük tehditler altında kalacağız.
Araştırmalar gösteriyor ki, iklim değişikliği yatağımızı ıslatmamıza bile neden olabilecek. Fareler, yılanlar, böcek ve bakterilerden bulaşabilecek hastalıkların yayılmasını tetikleyecek. Yapılan çalışmalar, küresel ısınmanın doğayı sayısız farklı ve tuhaf şekilde etkileyeceğinin kanıtı aslında. Yıkımı büyük olacak seller, kuraklık, büyük kitleli yangınlar, tuhaf hava olayları, küresel ısınmanın sebebiyet vereceği doğal felaketlerin başında geliyor.
*Florida'da günlerce söndürülemeyen orman yangınları
Manoa'da yer alan Hawaii Üniversitesi'nde, iklim değişikliği üzerine çalışmalar yapan bir grup bilim insanının ifade ettiği üzere; "Hayatlarımız, geçmişte düşünülenden çok daha büyük tehditlerle karşı karşıya kalacak". İklim değişikliği üzerine hazırlanmış binlerce makaleyi analiz eden grup, sera gazlarının ve artan iklim değişikliği oranının, gezegenimizdeki yaşamı tam 467 farklı yönde etkileyeceğini keşfettiler. Açıkça görülüyor ki, zengin fakir ayrımı yapmaksızın, ileri derecede kuraklık, yıkıcı seller, kasırgalar, büyük yangınlar toplumun her kesimini vuracak.
Küresel ısınma sadece biz insanları değil, keneler, yılanlar, sümüklü böcekler gibi birçok hayvanın davranışlarında da değişiklik yaratacak. Çin'de yükselen sıcaklıklar, sümüklü böceklerin daha önce soğuk olduğu için tercih etmedikleri bölgelere yayılmalarına sebep olurken, yılanlar ve keneler bu sıcaklık artışlarından en çok etkilenen canlılardan olacak. Daha önce habitatlarında bu canlıların çok bulunmadığı ülkeler, 2100 yılı itibari ile tam tersi bir durumla karşı karşıya kalacak. 2007 yılında beklenmedik şekilde ılık geçen kış aylarının ardından azalan kar tabakası yüzünden İsveç, tarla farelerinin istilasına uğramıştı. Şimdi ise benzer bir durum daha da yaygın hale gelebilir.
İklim değişikliğinin öyle ilginç etkileri olması bekleniyor ki, araştırmanın arkasındaki ekip, artan hava sıcaklıklarının insanların yataklarını ıslatmalarına dahi neden olabileceğini belirtiyor. Daha önceki araştırmalarda ise, sel felaketine maruz kalmış bir kadının yaptığı doğum sonucunda, bebeğin altını çok daha fazla ıslattığı ve diğer çocuklara kıyasla daha agresif olduğu gözlenmişti.
İklim değişikliği zengin veya fakir topluluklar fark etmeksizin tabii ki her yeri vuracak fakat özellikle etkilenecek bir kesim var ki, orası da "tropikal kıyı bölgeleri". 2100 yılına gelindiğinde, hala sera gazları salınımı azaltılmış olmaz ise New York ve Mexico City 4, Los Angeles ve Sidney 3, Atlantik kıyıları ve Brezilya tam 5 farklı hava felaketi ile karşı karşıya kalacak. Bazılarının hükümetlerarası iklim değişikliği panelinde de yer aldığı 23 bilim insanının yapmış olduğu bu çalışma aynı zamanda olası tehditlerin gösterildiği bir interaktif haritada herşeyi gözler önüne seriyor. Örneğin; İngiltere'nin 2095 yılında yükselen sıcaklık değerleri ile birlikte, kuraklık ve şiddetli yağışla mücadele ederken aynı zamanda da temiz su bulmak konusunda sıkıntı yaşayacağı veriler arasında yer alıyor.
Sonuç olarak araştırmalar gösteriyor ki, sera gazı salınımları acilen yüksek oranlarda azaltılmazsa, bu hızla ilerleyen iklim değişikliği insanlığı hatta yaşayan tüm canlıları büyük bir tehdit altında bırakacak. Profesör Camilo Mora iklim değişikliği ile ilgili yaptığı açıklamalarında durumun ciddiyetine değinerek sonuçların yıkıcı olacağını söylerken, aynı zamanda etkileri görmek için çok uzaklara bakmaya da gerek olmadığını sözlerine ekliyor. Haklı da. Ne yazık ki hepimiz geçen sene Florida'da yaşanan büyük sıcaklık artışları sonucunda günlerce söndürülemeyen orman yangınlarını ve bunun sonucunda da yok olup giden onlarca canlıyı hatırlıyoruz. Yine aynı şekide tarihte kaydedilmiş en şiddetli kasırgalardan olan Michael kasırgası (kategori 4), yaşanan bu iklim değişikliğinin sonucu olarak insanlığın yaşadığı en ağır felaketlerden biri oldu.
Sıcaklık artışları, kuraklıklar, yangınlar, kaybolan yaban hayatı, kasırgalar, tayfunlar sonucu hayatını kaybeden yüzlerce insan ve evsiz kalan belki de daha binlercesi. Tüm çalışmalar açıkça gösteriyor ki, insanlık çok büyük bir felaket ile yüzleşmeye doğru ilerliyor. Birçok farklı bilim insanının da ifade ettiği gibi küresel ısınma ve iklim değişikliği, sadece sıcak hava dalgaları, kuraklık, eriyen buzullar olarak nitelendirilmemeli. Bundan çok daha fazlası olan insanlığın temel ihtiyaçları temiz hava, temiz su, barınma gibi ihtiyaçların sürdürülebilirliği söz konusu. Eğer sadece ilk bakışta görülen bu tehditler hesaba katılırsa, gelecekte çok daha büyük felaketler için hazırlıksız yakalanacağız. Bu durumda akıllarda tek ve büyük bir soru kalıyor: " Artık uyanıp harekete geçilmesi için, daha ne kadar UYAN çağrısı yapılması gerekiyor?".
