Kişisel bilgisayarların hayatımıza girmesiyle birlikte, insanlık işletim sistemi adı verilen bir kavramla karşılaşmıştı. Son derece karmaşık elektronik cihazlara imkanları doğrultusunda komut vermeyi kolaylaştıran bu yazılımlar, zamanla oldukça gelişti. Bu sırada elektronik cihazlar da büyük değişim geçirdiler. Artık cebimizdeki telefonlar, 10 yıl önce kullandığımız bilgisayarlardan daha hızlı olabiliyor.
Diğer taraftan kablosuz ağ teknolojilerinde yaşanan gelişimler, hepimizi zorunlu değişimlere sürükledi. Elektronik cihazları daha kolay kontrol etmeye başladık. Yapay zekâ yazılımlarıyla sesimiz, gözlerimiz devreye girdi. İşlemciler, yapay zekâlar için ayrılmış fiziksel birimlere kavuştular. Otomobiller, bilgisayarlar tarafından kontrol edilmeye başlandı.
Anlayacağınız çok şey değişti, ancak işletim sistemleri geleneksel mantıkla bu ekosistemleri desteklememeye başladı. Telefonda ayrı, bilgisayarda ayrı, otomobilde ayrı işletim sistemleri uyumluluk sorunlarını beraberinde getirdi. Şimdi değişim vakti. Google ve Microsoft’un ortaya koyduğu değişim vaatleri ise geleceğin çetin rekabetini gözler önüne seriyor.
Bugün, 2020’li yıllarda fazlasıyla konuşacağımız bir konunun fitilini ateşliyoruz. Google’ın Android varisi Fuchsia OS ile Microsoft’un Windows 10 varisi Windows Core OS arasındaki benzerlikleri ortaya koyuyoruz. Teknolojiseverler, buralarda ikiz rekabetinin çok popüler olduğunu bilirler. Core ve Fuchsia OS ise işi bambaşka bir boyuta taşıyor.
Tasarım:
Microsoft Windows Core OS:
Google Fuchsia OS:
Tasarım son kullanıcıya ulaşmak için en önemli adımdır. Her iki işletim sistemi de ortaya çıkan görüntülerden hareketle benzer kontrol panellerine sahip olacaklar. Bu görseller sistemlerin masaüstü sürümlerine aitler. Nitekim olayların bununla sınırlı olmadığını yukarıda da söyledik.
Samsung’un DeX ürününü hatırlayın. Bir Galaxy S10’u üzerine koyduğunuzda, telefonu masaüstü bilgisayara dönüştüren bir ara cihaz. İşletim sistemi yine Android, ancak görünüm masaüstü. Telefondan bilgisayara saniyeler içerisinde geçiş. İşte Windows Core OS ve Fuchsia OS’nin de amacı tam olarak bu. Hatta DeX gibi herhangi bir ara cihaz olmadan, doğrudan kablosuz ve temassız bir aktarım gerçekleşecek. Muhtemelen mobil versiyonları da birbirine görünüm ve işlev açısından oldukça yakın olacak.
Kullanıcı merkeziyetçilik, kişiye özel şekillenen işletim sistemi:
Bir ayakkabı aldığınızda, zamanda sizin fizyolojinize göre şekil aldığını görürsünüz. O ayakkabı bir süre sonra artık tamamen size özel bir hale gelir. İşletim sistemleri ise fazlasıyla mekaniktir. Nitekim Fuchsia OS ve Windows Core OS, yapay zekânın daha aktif rol üstleneceği, kullanıcısını daha iyi tanıyan işletim sistemleri olacaklar. Yapay zekâ yazılımlarına kendi sesinizi, konuşma tarzınızı tanıtacaksınız. Böylece tıpkı ayakkabı örneğinde olduğu gibi, işletim sisteminiz size özel şekil alacak, size has olacak.
Telefonda, arabada, bilgisayarda, akıllı saatte, televizyonda, kahve makinesinde, buzdolabında… Her yerde aynı işletim sistemi sizi karşılayacak. Windows ya da Fuchsia mı, orasını siz tercih edebileceksiniz.
Bulut entegrasyonuyla internete “muhtaç” yazılımlar:
Bugün internete bağlı olmayan bir cihaz ile yapabildiğiniz işlemlerin ne kadar kısıtlı olduğunu görmek mümkün. Temel olarak güncelleştirmelerden yoksun kalıyor, anlık hizmetlere erişim sağlayamıyorsunuz.
WebOS adı verilen dönüşüm, ki değer adıyla WEB 4.0 çağı Fuchsia ve Core OS’nin başını çekeceği bir çağ olacak. Bugün aslında Word Online ya da Google Docs gibi bulut üzerinden kullanabildiğiniz temel yazılımlar, bu dönüşümün ilk ayak sesleriydi. Google Stadia ve Microsoft Xbox 360 gibi servisler çıkış noktası olacak. Fuchsia ve Core OS ise imkanları zirveye taşıyacak.
Uyumluluk:
Geliştiriciler, Fuchsia ve Windows Core OS gibi sistemlerde uygulama yazmak ve yaygınlaştırmak için eskisi kadar uğraşmayacaklar. Zira Samsung’da sorun çıkartan, ancak Xiaomi cihazlarında sorunsuz çalışan uygulamalar tarihe gömülmek üzere. Bunun nedeni, her iki işletim sisteminin de geliştiricilere sorunsuz ortamlar sunması. Üreticilerin arasındaki kararlılık farkları da ortadan kalkıyor.
Sınırsız ve sorunsuz güncelleme:
Yukarıdaki görsel tarih oluyor. Zira Microsoft'un açıklamalarına göre güncelleştirmeleri yüklemek için cihazlarımızı kapatmak, açmak, yeniden başlatmak gerekmeyecek. Google'ın da benzer bir yönde girişimi var. Cihazlar, güncelleme yüklerken bunun farkında bile olmayacağız.
Ayrıca bir cihazı satın alıyor, aradan belirli bir süre geçtikten sonra eskidiğini görüyorsunuz. Bu eskimenin büyük bir kısmı aslında yazılımsal boyutta gerçekleşiyor. Yeni donanımlara uyum sağlamak için üretilen özellikler, 2 yaşında bir cihazın donanımlarına uymuyor. Bataryalar erken tükeniyor falaaan, filan...
Google ve Microsoft’un söylediğine göre bulut entegrasyonu, yazılım güncellemesi olayını farklı bir noktaya taşıyor. Uyumluluk sorunları daha derinden çözüldüğü için yazılım güncellemelerinin bir sınırı yok. Zira Fuchsia ve Core OS’e üretici üretici, cihaz cihaz ayrım yok. Güncellemeler aynı anda tüm işletim sistemlerine gerçekleştirilebilecek kadar uyumlu şekilde tasarlanacak. Özellikle güvenlik sistemleri ve endişelerin tavan yaptığı siber saldırılara karşı olan güvenlik güncellemeleri için üreticilerin bahanesi kalmayacak.
