Japonların Tembelliği 1 Dakikada Çürüten Yöntemi: Kaizen Tekniği

33
12
7
6
3
Çalışkanlıklarıyla tanıdığımız Japon'ların başarılarını borçlu olduğu muhteşem teknik Kaizen'den bahsettik.

Hemen hemen hepimiz periyodik olarak kendimize yeni bir hedef koymak ya da meydan okuma süreci başlatmak zorunda kalırız. Modern hayatın beraberinde gelen çalışma zorunluluğu, disiplinli bir şekilde davranabilme şartı, sorunları sakince ve hiçbir üşengeçlik yapmadan çözebilme kabiliyetine sahip olmak, arzularımız arasında yer alır.  

Kendimizi hayal ettiğimiz yerde göremediğimiz zamanlarda ise şartlardan ve doğmayan fırsatlardan yakınırız. Halbuki çoğu zaman kaçırdığımız şeyleri biricik üşengeçliğimize borçlu olduğumuzu kabul etmeyiz. 

Başta hevesli olarak takip ettiğimiz planla bir aksilikle karşılaşınca kolay vazgeçeriz. Sonunda bizi peşi sıra ertelemeler, hedefe ulaşana kadar geçen stresli süreçler bekler. Sahibi olduğumuz en değerli şey olan hayatımızı, üşengeçliğin tatlı huzuru için feda ederiz.

Peki neden hep böyle böyle oluyor? 

Cevap oldukça açık: Çünkü biz bir hedefe değil, çok fazla çabaya ulaşmaya çalışıyoruz; çünkü yeni bir sorumluluktan çabuk bıkıyoruz; çünkü eski alışkanlıkları değiştirmek ve yeni bir şeyler denemek zor geliyor.

Japonların bu durum için kullandığı teknik: Kaizen

Çalışkanlıkları ile bütün dünyaya nam salmış Japonların kültüründe kendini geliştirmek için "bir dakikalık ilke" fikrini içeren uygulama var. Kaizen adı verilen bu yöntemin özünde, bir kişinin her gün sadece 1 dakika aynı anda bir şeyler yapmaya çalışması fikri yatıyor. Açıkçası, tembellik konusunda en katı insanın bile bu kadar az zaman için belirli görevleri yerine getirmesi, herhangi bir sorun ortaya çıkarmamalıdır. 

Günde yarım saat ya da bir saat süren bir işle uğraşmamak için bir bahane bulmamız kolay, ancak bu tekniğin sizden istediği yalnızca 60 saniye. O süre boyunca herhangi bir şüpheye yer bırakmadan odaklanmanız gerekiyor.

Bu tekniği hakkıyla uygulamak size baskı yapan ve nahoş duran diğer tekniklerden ayrılıyor. Çünkü kısa süreli de olsa bir şeyleri başarmanın hazzını yaşıyor ve beyninizi bu duruma alıştırıyorsunuz. Size sevinç ve tatmin olma duygularını yaşatan her şeyin peşinden mükemmelleşme yolunda adım atmaya başlıyorsunuz. 

Kendi yetenekleriniz ve olanaklarınız sayesinde üşengeçliğinize sebep olan güven eksikliğinin üstesinden gelmenin yanı sıra suçluluk duygusu ve çaresizlik duygularından kurtulmanız mümkün oluyor. 

Bir işte ilerlemek için zafer hissini ve başarıyı hissetmeniz gerekir. Bu gibi hislerden esinlenen alışkanlıklarınız, ayarladığınız görevin yerine getirilmesi için sizi yönlendirmeye başlar. 

Söz konusu 1 dakikalık süre ile başlayan zaman dilimleri, kademeli olarak artmaya başlayacaktır. Başlangıçta sadece beş dakika daha ekleyecek, ancak daha sonra yarım saatlik bir alışkanlığa kavuşacaksınız. Daha uzun sürmesi için artık bir engeliniz kalmayacak. Hedefinize ufak fakat sağlam adımlarla ilerlemeye bağlayacaksınız.

Kaizen kelimesinin kökü: 'kai' (değişim) ve 'zen' (bilgelik) kelimelerini içeriyor. Tekniği keşfeden ve bilimsel olarak ispatlanmasını sağlayan Masaaki Imai, bu felsefenin kişisel hayatta olduğu kadar iş dünyasında da başarıyla uygulanabileceğine inanıyor.

İlk bakışta bu uygulama, sonuçların ancak çok fazla çaba sarf edilerek elde edilebileceği fikrine vurgu yapıyor. Tüm bu süreç batı kültürüyle büyüyen insanlar için şüpheli ve etkisiz görünebilir. Ancak, bir insanı büyük miktarda enerjiden mahrum eden kişisel gelişim programlarının aksine Kaizen; somut sonuçlar ortaya koyuyor, her insanın hayatını neredeyse her alanda girişmek istediği işe yöneltiyor. Örneğin Japonya'da, yönetim tekniklerini geliştirmek için sıklıkla uygulanmasına devam ediliyor.

Bir Japon atasözünün de dediği gibi:

"Alışkanlıklar, ihtiyaçları doğurur."

33
12
7
6
3
Emoji İle Tepki Ver
33
12
7
6
3