Tayland’da 12 çocuk ve antrenörlerinin mahsur kaldığı mağaradaki kurtarma operasyonu, bütün dünya tarafından takip edildi. Özellikle ana akım medya kanalları operasyonun nasıl gerçekleştirildiğini anlatmak için yardımcı grafik ve çizimler kullandılar. Çoğu haberde, çocukların yaklaşık 5 kilometrelik inişli çıkışlı mağara yolculuğu sırasında, iki dalgıç arasında kılavuz halata tutunarak yüzdükleri aktarıldı.
Çocukların büyük bir kısmı yüzme bilmiyorlardı. Dahası iki haftadan bu yana doğru düzgün beslenmemişlerdi. Operasyonun neredeyse son anlarına dek basın kuruluşları, dalgıçların çocuklara temel yüzme eğitimi verdiklerinden bahsettiler. Tayland Donanması ise operasyonlara ilişkin Facebook hesabı üzerinde yayınladığı bir videoda çocukların yüzerek değil, sedye ile kurtarıldıklarını gösterdi.
Dalgıçlar, doktorların tavsiyesiyle çocuklara yolculukları öncesinde sedyeye yattıkları sırada ilaç veriyorlardı. Bu ilaç sayesinde sedyede sakin kalan çocuklar, önlerinde giden dalgıcın taşıdığı ikinci oksijen tüpü sayesinde su altında veya üstünde, düzenli olarak nefes alabiliyorlardı. Ekibin komutanı Chaiyananta Peeranarong, “Bazı çocuklar uykudaydı, bazılarıysa parmaklarını ancak kıpırdatabiliyordu. Her şeye rağmen bilinçleri yerindeydi” açıklamasında bulunuyor.
Bazı kaynaklar, çocukların farklı dozlarda sakinleştirici ilaçlara maruz kaldıklarından bahsediyorlar. Hatta bu konuda çeşitli raporlar da var. BBC, bu raporları bir araya getirerek konuya açıklık sundu. Resmi kaynaklara göre çoğu çocuk kurtarılma esnasında uykuluydu.
Peki bilgi hatasının kaynağı ne, bütün dünya neden yanıltıldı?
Bu konuda ele alınacak ilk konu çocuklara ilaç verilmesi durumunun, kurtarma operasyonuna tepki toplama ihtimali. Çünkü Tayland’daki girişimlerin büyük kısmını eleştiren, çok sayıda insan vardı. Aynı zamanda ekipler, çocukları uyutarak dışarıya çıkartma planını kesinleştirdikten sonra dışarıya bilgi vermeleri yasaklandı. Bu nedenle bütün dünya, elindeki sınırlı sayıdaki bilgiden hareketle, çocukların yüzerek çıkarılaklarını yazdı.
Operasyonun ardından çocukları ilk kez gördüğümüz yer de hastane oldu. Her ne olursa olsun Taylandlı ekiplerin her seferi yakşık 5 saatlik bu klostrofobik yolculukları başarıyla tamamladığı ortada.
