Donald Trump’ın bir sonraki seçimlerdeki rakibi, teknoloji sektörüyle yaptırım sürecine kalkıştığı Çin’den gelen birisi olacak. İki ülkenin ticari savaşta olduğu bu dönemde oldukça ironik gelişmeler yaşandığını söyleyebiliriz. Göreve geldiği günden bu yana dengesiz politikalarıyla tanınan Trump’ın Çinli bir rakibe nasıl baktığı henüz belli değil.
Andrew Yang adındaki bu adam, ABD’de doğup büyümüş olan bir girişimci. Aslında bakılırsa projeleriyle ciddi bir kamuoyuna sesleniyor. ABD’nin kozmopolit yapısı düşünüldüğünde, Asya kökenli birisinin başkan seçilmesi çok da şaşırtmaz, ancak bu seçim Trump’a karşı kazanılırsa şaşırtabilir. İşin politik boyutlarını bir kenarıya bırakıp, asıl konumuza geri dönelim.
Yang, 2 yıl sonraki seçimler için kampanya yapmaya çoktan başladı. Seçim çalışmaları için gereken bütçeyi toplamak adına bağış toplayan Yang ve ekibi, kripto para kabul ettiklerini açıkladılar. Çin’in Xinhua haber ajansından gelen detaylara göre Bitcoin, Ethereum ve ERC20 birimleri kabul ediliyor. Her bir bağış tutarının dolar cinsinden maksimum 2.500 dolara denk gelmesi gerekiyor. PayPal’ın yerel hizmetlerinden olan bağış uygulaması Venmo üzerinden ise maksimum 2700 dolarlık bağışlar kabul ediliyor.
Kripto para bağışı yapmak isteyenler, önce bir form dolduracaklar ve sonrasında bağış yapacakları kripto para cüzdanının adresine ulaşabilecekler. Andrew Yang kampanyanın ilk haftalarında Twitch ve Instagram TV gibi popüler yayın araçlarını da kullandı.
Şu sıralar adaylığın yanı sıra Venture for America (Amerika için Girişim) kuruluşunun başkanlığını yürüten Yang, 18-64 yaş arasındaki tüm ABD vatandaşları için ayda 1000 dolarlık temel maaş politikasını savunuyor. Hatta kendisinin “vatandaşlık maaşı” üzerine bir kitabı bile var.
Teknolojiye bu kadar yakın ve sıcak bakan birisinin en şaşırtıcı yanı ne olabilir? Kendisi artık dönüşümü kaçınılmaz olan yapay zekalara ve otomasyon teknolojilerine karşı duruşuyla biliniyor. Bunun temelinde ise çok mantıklı bir çıkarım bulunuyor. Yang, eğer insan gücünü önemsemez ve yerini makinelerle ya da yazılımlarla doldurursak, insanların huzursuz olacağı görüşünde. Bilinçi olarak endüstriyel teknolojinin reddedildiği bu yönetim şekline “insan kapitalizmi” diyen Yang, bakalım seçimlerde ne kadar başarılı olacak.
