Android telefonlar artık elimiz, kolumuz, hatta bazen beynimiz yerine geçiyor. Sevdiklerimizle konuşmaktan tutun da işlerimizi halletmeye, oyun oynamaktan film izlemeye kadar her an yanımızdalar. Buna rağmen çoğu kullanıcı, telefonunun performansını, ömrünü ve hatta güvenliğini tehlikeye atan bazı yaygın hataları farkında olmadan yapıyor.
Bu içeriğimizde, Android kullanıcılarının sıkça yaptığı ve telefonunuzun sağlığı için "asla" yapmamanız gereken kritik hataları masaya yatırıyoruz.
Android kullanıcılarının yaptığı kritik hatalar

- Yazılım güncellemelerini "Sonra Hatırlat" tuşuna mahkûm etmek
- Telefonu yeniden başlatmayı unutmak
- Bilinmeyen kaynaklardan uygulama yükleme macerasına atılmak
- Uygulama izinlerini "Verdim Gitti" diyerek onaylamak
- Batarya optimizasyon ayarlarını görmezden gelmek
- Telefonu %0'a kadar kullanıp %100'e kadar şarj etmek
- Depolama alanını tıka basa doldurmak
- Telefonu güvenlik önlemleri olmadan kullanmak
- Uygulama önbelleğini temizlemeyi ihmal etmek
- Telefonu rastgele bir bilgisayara bağlamak
- Arka planda çalışan uygulamalarla telefonu yormak
- Halka açık Wi-Fi ağlarında güvenliği hiçe saymak
- Verileri düzenli olarak yedeklemeyi unutmak
- Telefonu root'lamak
1. Yazılım güncellemelerini "Sonra Hatırlat" tuşuna mahkûm etmek
Telefonunuza gelen güncelleme bildirimlerini sürekli ertelemek, yapabileceğiniz en büyük hatalardan biridir. Üreticiler bu güncellemeleri sadece yeni özellikler eklemek için göndermiyor; aynı zamanda güvenlik açıklarını kapatıyor, hataları düzeltiyor ve telefonunuzun genel performansını iyileştiriyorlar.
Eski bir işletim sistemi sürümü kullanmak, zamanla uygulama uyumsuzluklarına, yavaşlamalara ve can sıkıcı donmalara neden olabilir.
2. Telefonu yeniden başlatmayı unutmak
Çoğumuz telefonumuzu ancak bir sorunla karşılaştığımızda yeniden başlatırız. Oysa basit bir yeniden başlatma işlemi, donan veya yavaşlayan uygulamalar gibi birçok yaygın sorunu çözebilir ve telefonun performansını gözle görülür şekilde artırır.
Yeniden başlatma, geçici belleği temizler, arka planda çalışan işlemleri sonlandırır ve sisteme temiz bir başlangıç yapma imkânı tanır. Hatta Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) bile telefonunuzu haftada en az bir kez yeniden başlatmanızı öneriyor.
3. Bilinmeyen kaynaklardan uygulama yükleme macerasına atılmak
Google Play Store dışında, güvenilir olmayan kaynaklardan uygulama (APK) indirmek, telefonunuzu büyük bir riske atmak demektir. Bu tür uygulamalar çevrim içi aktivitelerinizi izleyen, sürekli reklam çıkaran ve hatta hassas bilgilerinizi çalan kötü amaçlı yazılımlar içerebilir.
Kötü optimize edilmiş uygulamalar ise diğer uygulamaların çökmesine veya telefonunuzda kararlılık sorunlarına yol açabilir.
4. Uygulama izinlerini "Verdim Gitti" diyerek onaylamak
Yeni bir uygulama yüklediğinizde, telefonunuzun mikrofon veya kişiler listesi gibi özelliklerine erişim izni ister. Çoğu kullanıcı bu izin taleplerine dikkat etmeden, hızlıca hepsini onaylar ancak her uygulamanın kameranıza, mikrofonunuza veya konumunuza erişmesi gerekmez.
Örneğin bir el feneri uygulamasının kameranıza veya konumunuza erişim istemesi oldukça şüpheli bir durumdur.
5. Batarya optimizasyon ayarlarını görmezden gelmek
Telefonunuzun şarjı azaldığında ve şarj etme imkânınız olmadığında, Pil Tasarrufu veya Güç Tasarrufu Modu hayat kurtarıcıdır. Bu mod, güç tüketimini azaltarak telefonunuzun pil ömrünü uzatmaya yardımcı olur.
Bu özellik her ne kadar her zaman açık ekranı kapatmak, bildirimleri geciktirmek ve arka plan aktivitesini sınırlamak gibi bazı özellikleri kısıtlasa da arama ve mesajlaşma gibi temel özellikleri kullanmaya devam edebilirsiniz.
6. Telefonu %0'a kadar kullanıp %100'e kadar şarj etmek
Android telefonlardaki lityum-iyon pillerin sınırlı sayıda şarj döngüsü vardır. Bir şarj döngüsü, bataryayı deşarj edip yeniden şarj ettiğinizde sayılır.
Pili sık sık tamamen bitirip ardından %100'e kadar doldurmak, pilin ömrünü kısaltır ve şarj tutma kapasitesine zarar verir. İdeal olan, pil seviyesini mümkün olduğunca %50 ile %80 arasında tutmaktır.
7. Depolama alanını tıka basa doldurmak
Telefonunuzun depolama alanı dolmaya yaklaştığında performansı düşebilir. Düşük depolama alanı, yazılım güncellemelerini indirmenizi engelleyebilir, yeni fotoğraflar kaydetmenize izin vermeyebilir ve hatta kullanıcı arayüzünü yavaşlatabilir.
Google'a göre kullanılabilir depolama alanı %10'un altına düştüğünde bir Android telefonda performans sorunları yaşanabilir.
8. Telefonu güvenlik önlemleri olmadan kullanmak
Android oldukça güvenli bir sistem olsa da güncellemeleri atlamak veya bilinmeyen kaynaklardan uygulama indirmek sizi siber saldırganlara karşı savunmasız bırakır.
İki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) gibi ek güvenlik katmanları kullanmak, verilerinize yetkisiz erişimi engellemenin en iyi yollarından biridir. Ayrıca şüpheli bağlantılara tıklamaktan ve güvenilir olmayan e-postalara yanıt vermekten kaçınmalısınız.
9. Uygulama önbelleğini temizlemeyi ihmal etmek
Önbellek (cache), uygulamaların daha hızlı yüklenmesi için sakladığı geçici dosyalardır. Bu veriler zamanla birikerek telefonunuzda sorunlara neden olabilir.
Aşırı yüklenmiş veya bozulmuş bir önbellek, uygulamaların çökmesine veya genel performansın yavaşlamasına yol açar. Daha akıcı bir deneyim için uygulama önbelleğini düzenli olarak temizlemek önemlidir.
10. Telefonu rastgele bir bilgisayara bağlamak
Telefonunuzu tanımadığınız veya güvenmediğiniz bir bilgisayara bağlamak, onu güvenlik risklerine maruz bırakır. Eğer bilgisayarda kötü amaçlı yazılım, casus yazılım veya virüs varsa telefonunuza bulaşabilir.
Bu tür yazılımlar verilerinize erişebilir, hatalı uygulamalar yükleyebilir ve hatta şifreleriniz gibi hassas bilgilerinizi çalabilir.
11. Arka planda çalışan uygulamalarla telefonu yormak
Çok fazla uygulamanın arka planda çalışması, gereksiz sistem kaynakları tüketebilir, pil ömrünü kısaltabilir ve genel performansı düşürebilir. Bazı uygulamalar siz aktif olarak kullanmasanız bile arka planda çalışmaya devam eder.
Ayarlar menüsünden hangi uygulamaların en çok pil tükettiğini kontrol edebilir ve gereksiz olanları kapatabilir veya tamamen kaldırabilirsiniz.
12. Halka açık Wi-Fi ağlarında güvenliği hiçe saymak
Kafeler, kütüphaneler gibi halka açık yerlerdeki şifresiz Wi-Fi ağlarını kullanmak, verilerinizi siber saldırganlara karşı savunmasız bırakır. Güvenli olmayan ağlar, kötü amaçlı yazılım bulaşması, veri hırsızlığı ve kimlik sahtekarlığı gibi riskler taşır.
Bu tür ağlara bağlanırken bankacılık işlemleri gibi hassas işlemler yapmaktan kaçınmalı ve verilerinizi korumak için bir VPN kullanmalısınız.
13. Verileri düzenli olarak yedeklemeyi unutmak
Telefonunuzdaki değerli anıları ve önemli dosyaları kaybetmek istemiyorsanız düzenli yedekleme yapmak şarttır. Telefonunuzun bozulması, çalınması veya bir yazılım hatası durumunda verilerinizi geri getirmenin tek yolu budur.
Verilerinizi bir bilgisayara aktarabilir veya Google Drive gibi bulut depolama hizmetlerini kullanarak kolayca yedekleyebilirsiniz.
14. Telefonu root'lamak
Telefonunuzu root'lamak, size daha fazla kontrol ve özelleştirme seçeneği sunsa da cihazın yerleşik güvenlik korumalarını ortadan kaldırır. Bu durum, telefonunuzu kötü amaçlı yazılımlara ve veri ihlallerine karşı çok daha savunmasız hâle getirir.
Ayrıca root işlemi sırasında bir şeyler ters giderse telefonunuz tamamen kullanılamaz hâle gelebilir (brick) ve root'lanmış cihazların garantisi geçersiz olur.

