Günümüzde cinsel organların karikatürize edilmeleri bazen o kadar da hoş karşılanacak anlaşılmalara yol açmıyor. Bu çizimler, bizden çok çok önce yaşamış olan insanlara aitlerse ve uzaydan bile görülebiliyorlarsa işin esprisi biraz daha artıyor.
Avustralya’da bulunan ve kuruyan bir göl yatağından çıkan dev penis çizimi sosyal medyanın gündemine oturdu. Hatta Google Haritalar üzerinden buradaki koordinatlara giderseniz, net bir şekilde görülebiliyor.
Garip bir şekilde bu çizim, Avustralya sınırları içerisinde beliren ilk penis çizimi de değil. 1988 yılında bir helikopter pilotu, Güney Avustralya’daki bir çölün ortasına kazınmış büyük bir figür fark etti. Bu figür, çıplak bir yerlinin resmedildiği bir figürdü. Bu tür çizimlere verilen genel isim ise jeogliftir. Söz konusu eski yerli çizimi ise 4.2 kilmetre uzunluğu ile son derece şaşırtıcı bir kalıntı olarak kayıtlara geçti.
Avustralya, dünya üzerindeki en eski insan yerleşim alanlarından birisidir. İlginç bir şekilde bölgede yer alan antik kalıntıların büyük çoğunluğu yukarıda gördüğünüz gibi düzlemler üzerine yapılmışlar. Yani herhangi bir anıt kalıntısının izine, dünyanın diğer bölgelerinde olduğu gibi sıklıkla rastlanmıyor.
Çizimlerin asırlar boyunca kalmasını sağlayan en önemli etmen, Avustralya kıtasındaki kurak iklim. Böyle hava koşullarında jeoglifler inanılmaz şekilde iyi korunup, günümüze kadar ulaşıyorlar.
Dünya üzerinde jeogliflerin bulunduğu alanlar arasında Kazakistan, Amazon ormanları ve Peru’da var. Bu durumun en ilgin yanı, insanların ve farklı dönemlerde yaşamış olan toplumların birbirleriyle hiç iletişim kurmadan -en azından bu konuda somut bir kanıt yok- benzer teknikler uygulamaları. Uzmanlar bu durumu “kolektif bilinçdışılık” olarak tanımlıyorlar.
