İnsanların çoğu yaz aylarında, denizin ve havuzun tadını çıkarmak için çeşitli tatil beldelerine gidiyor. Ancak en çok da bu mevsimlerde boğulma vakaları artıyor. Boğulma tehlikesi üzerine çalışmalar yapan pediatrist Dr. Paul Genser, boğulma sonucunda beyninde hasar meydana gelen çocukların sayısının giderek arttığından söz ediyor.
Yani çocuklar boğulma konusunda önemli bir risk grubunu oluşturuyor diyebiliriz. Tabii ki risk altında olanlar sadece çocuklar değil, yüzme konusunda deneyimli olan yetişkinler bile boğulabiliyor. Peki o zaman boğulmayı önlemek için en iyi dik durma yöntemi hangisiymiş, gelin bir bakalım.
Yapılan bir çalışmada, suyun içindeyken acil bir durumda hemen sağduyulu düşünüp özel bir hareket tekniği uygulamak gerektiği söyleniyor.
Araştırmanın katılımcı grubu, deneyimli yüzücülerden oluşuyor ve hepsi de boğulma anında uygulayacakları teknikler hakkında bilgi sahibi. 21 kişiden oluşan bu grup, 'palet vuruşu', 'koşma', kurbağalama' ve 'eggbeater (yumurta çırpıcı/çırpma teli)' gibi suyun içindeki dik durma yöntemlerini denemeye başlıyor.
Her yüzücü, her biri 3 dakika ile sınırlı olmak üzere bu dört yöntemi arka arkaya uyguluyor. Çıkan sonuç ise oldukça şaşırtıcı.
Yüzücülerin hepsi suyun altındayken, oksijen tüplerinin doluluğundan, suyun altında ürettikleri karbondioksit miktarından tutun, nabızlarına kadar her detay kontrol ediliyor. İlk olarak katılımcıların su altındaki zihinsel yapıları test edilmek isteniyor.
Bunun üzerine, suyun altına girdikten sonraki birinci dakikadan itibaren ekrana bazı ipuçları yansıtılıyor. Sporculardan bunlara sözlü yanıt vermeleri ve sonra yüzücülerden bu dik durma tekniklerini uygulamaları isteniyor.
Yumurta çırpıcı (eggbeater), sadece kek yaparken yardımınıza koşmaz, suyun altındayken de sizi kurtarır.
Yapılan araştırmada yüzücülerin performansından anlaşıldığı üzere, ilk olarak yumurta çırpıcı, ikinci olarak da dik kurbağalama yöntemi hayat kurtarıcı oluyor. Koşma ve palet vuruşu ise üçüncü ve dördüncü düzeyde tercih edilebilecek yöntemler olarak karşımıza çıkıyor.
Aslına bakarsanız, boğulma esnasında çoğu kişi, panikleyerek bedenini oradan oraya can havliyle savuruyor. İşte bu oldukça yanlıştır. Araştırmaya göre en önemli detay, sakinlik; zaten başta da bunu söyledik. Yani suyun içinde acil bir durumda paniklememek birinci kuraldır.
Denizde boğulmak; akıntı, girdap veya dalga gibi ciddi bir problem yoksa öyle kolay değildir. Can havliyle çok dengesiz hareketler yapmadığınız müddetçe su sizi kaldırır.
Şimdi size bu araştırmada bahsedilen yöntemlerin nasıl yapıldığını anlatalım.
Öncelikle yumurta çırpıcı denilen hareket önce iki kol ve bacağı aynı kondisyona (aynı anda hareket ettirecek şekilde gibi düşünebilirsiniz) getirerek başlanır. Suyun içinde oturur gibi bir poziyon alınıp, kollar iki yana doğru hafif dirsek kırarak açılır. Sonra ise eller, yumurta çırpar gibi çevrilir.
Bu esnada ayaklar da bisiklet sürerken pedal çevirir gibi hareket ettirilir. Ancak burada tek fark, bacaklarınızı öne doğru iter gibi değil, yana doğru yuvarlak çizer gibi çevirmeniz gerekiyor.
Tabii her iki bacak da aynı yöne değil, farklı yöne doğru; dışarıya, arkaya, öne ve içeriye olacak şekilde hareket ettiriliyor. Bir önceki başlıkta verilen resimdeki görselle bu anlattığım şeyleri birleştirince hareketin nasıl yapıldığını daha net anlayabilirsiniz. Bu hareketleri yaparken yukarıda da belirttiğimiz gibi oldukça sakin olmanız gerekiyor.
Şimdi kurbağalama yöntemini anlatalım; bu teknikte önemli olan şey, ayakların nasıl kullanıldığıdır. Ayakları dışarıya doğru bir kurbağanın zıplamaya hazırlandığı duruşu gibi açarak ittirmek gerekiyor. Kollar öne doğru uzatılıp iki el çapraz olacak şekilde üst üste konuluyor.
Ardından ayaklar yana doğru genişçe açılıyor ve sonra kapatılıyor. Bu teknik, boğulan birinin kıyıya hızlıca varmasına yardım eder. Ancak kafa suya batsa bile kafayı çıkarıp arada nefes almak ve sonra tekrar yüzmeye devam etmek gerekiyor.
Palet vuruşunu ise serbest stil yüzme pozisyonunun teknik olanı gibi düşünün. Bu stilde yüzer gibi bir kondisyon alınır ve ayaklarda palet varmış gibi ayakları hafif kırarak suyu geri ittirmek gerekir. Bu bir nevi ayağı suya vurmak gibi diyebiliriz. Bu pozisyonda eller suyun içerisinde küçük küçük kulaç atıyormuş gibi yapılabilir.
Koşma pozisyonu ise çok fazla efor gerektiren zor bir pozisyon. Ayrıca bu hareket size hızlı biçimde yol aldırmaz. O nedenle boğulmayı önleyici olduğu düşünülmüyor. Kafanız suyun dışında olacak şekilde suda koşar gibi hızlıca küçük küçük ayağınızı çevirmeniz lazım. Bu ayak hareketini, küçük ebatlardaki bir bisikletin üzerinde hızlıca pedal çevirmek gibi düşünebilirsiniz.
Bir yandan eller de dışarıda koşan kişilerin yaptığı gibi öne doğru küçük küçük döndürülüyor. Aslında eller bir bakıma suyun içinde yumruk atar gibi çevriliyor da diyebiliriz. Tabii bunu yaparken, sürekli nefes alıp vermek gerekiyor çünkü o an nefes nefese kalma ihtimali çok yüksek. Peki aranızda bu teknikleri daha önceden biliyorum diyen var mı? Görüşlerinizi yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz.