Royal Society Open Science dergisinde yayınlanan ve insanların bebeklikten ergenlik sonuna kadar geçen süredeki dil öğrenimini konu alan araştırmanın bulguları, insanın ana dilini öğrenmesinin zahmetsizce gerçekleştiğine ve robotların bu konuda uzun zaman harcaması gerektiğine dair varsayımlara meydan okuyor.
Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi psikoloji bölümü profesör asistanı ve araştırmanın kıdemli yazarı Steven Piantadosi, "Dili öğrenmek için elde edilmesi gereken veriyi sayılarla ifade eden ilk çalışma bizimkisi. Çalışmamız, çocuklar ve gençlerin her gün 1.000 bitlik bilgi öğrendiğini ortaya koyuyor" diyor ve şöyle devam ediyor:
"Çocukların milyonlarca bitlik 0 ve 1'leri ezberleyip unutmamak zorunda olduğunu düşününce, genç insanların gerçekten etkileyici bir öğrenme mekanizmasına sahip olması gerekiyor."
İngilizce konuşanların kendi ana dillerini öğrenmek için ihtiyaç duydukları bilgi ve bunların miktarını ölçmeye çalışan bilim insanları, semantik (anlam bilimi) ve sentaks (söz dizimi) üzerinde çeşitli hesaplamalar yaparak sonuçlara ulaştılar. Bunlardan en dikkat çekici olanı ise dil yeteneğinin gramerin aksine kelime anlamlarıyla daha rahat geliştiği.
Piantadosi, "Dil öğrenimi üzerine yapılan birçok araştırma, kelimelerin dizimini gösteren sentaks üzerine kurulu. Ancak bizim çalışmamız sentaksın dil öğreniminde sadece küçük bir parçayı temsil ettiğini ve asıl zorluğun bu kadar çok kelimenin ne anlama geldiğini öğrenmek olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullanıyor ve ekliyor:
"Bu durum, makineler ile insanlar arasındaki farkı vurgulayan olaylardan sadece bir tanesi. Makineler (Google Asistan, Amazon Alexa vs.) kelimelerin nasıl bir araya geldiğini, nasıl dizilmesi gerektiğini çok iyi biliyor olsalar da kelimelerin anlamlarını çok az biliyorlar."
Dil öğreniminin asıl gerçekleştiği zaman olan bu dönemde, bir insanın sadece 12,5 milyon bit veri işlemesi oldukça şaşırtıcı. 1,5 MB'a tekabül eden bu sayı, aslında bir disketin depolayabileceği kadar veri içeriyor.
Peki ya iki dil bilenler ne olacak diye soracak olursanız araştırma bu soruya da mantıklı bir yanıt veriyor. İki dil bilenlerde 1,5 megabaytlık sayı doğrudan 3,0 megabayta yükselmiyor, çünkü dillerde ortak olan kalıplar (anne gibi) aynı bilginin iki kez elde edilme zorunluluğunu ortadan kaldırıyor.
