Yaz aylarının yaklaşması ile birlikte, herkeste bir hareketlenme başladı. Kendilerini doğaya salan, parklara giden, denize gitme hazırlığı yapan birçok insan var. İzmir’de olanların bileceği üzere, Alsancak’ta çimler yine cıvıl cıvıl olmaya başladı. Bu durum elbette çok güzel ancak bunlarla beraber gelen şeyleri de gözden geçirmek gerekiyor. Öncelikle sıcaklar başımızı ağrıtacak. Eğer, uzun bir tatil planınız yoksa şehrin kalabalığı ve sıcakla birlikte insanlar resmen pişecek.
Sıcakların gelmesi ile birlikte hayvanlarda çıkmaya başladı. Kediler, köpeklerden bahsetmiyorum. Belki de insanlığın en büyük düşmanı olan sivrisineklerden bahsediyorum. Bu iğrenç yaratıklar, insanlığa hiçbir katkı sağlamadığı gibi dünyaya da bir yararları yok. Mesela Einstein, arılar olmasa dünyanın 4 sene içerisinde yok olacağını söylüyor. Ancak, bilim insanlarının açıklamasına göre, sivrisinekler dünyadan tamamen silinse bile dünyaya bir zararı bulunmuyor. 2015 yılında 429 bin kişinin ölümüne sebep olan sivrisinekleri, dünyadan tamamen silmek mümkün.
3500’den fazla sivrisinek türü olduğunu düşünülüyor. Ancak bunların hepsi ölümcül değil. Yalnızca hastalık taşıyan türleri yok etmeyi düşünsek bile yeterli. Bu türlerde Anopheles gambiae, Aedes aegypti gibi sıtma ve zika virüslerini taşıyan türler bulunuyor. Şu anki bilimimiz, bu türleri ortadan kaldırmaya yetiyor aslında. Genleri değiştirilmiş binlerce sivrisinek yapıp doğaya salmamız bunun için yeterli. Bu sivrisineklerden doğan sinekler yalnızca erkek doğacak ve tür bir zaman sonra dişinin kalmamasını sağlayacak. Bu durum özellikle 5 yaşın altındaki çocuklarda gördüğümüz hastalıkların ortadan kalkmasına sebep oluyor ancak bunun etik olarak nasıl doğru olacağı konuşuluyor. Sizce dünyadan tüm zararlı sivrisinek türlerini kaldırmalı mıyız yoksa, insanlık olarak buna hakkımız yok mu?
