Star Wars romanlarının uzun metrajlı bir tarihi vardır. Bu filmlerde, bir filmin ekranda görünmeyen bir anlatımındaki anlarını netleştirmek için yeni bir materyal ekleyerek hikayenin kopmaması sağlanır. Mur Lafferty’in Han Solo romanı da buna dahildir. Bu yazımızda, eklenmiş olan 5 ekstra olay/materyal'i inceleyeceğiz. Öncelikle belirtelim, bu içerikte Solo: A Star Wars Story filmi hakkında spoiler yer almaktadır.
Han Solo’nun Akademi Günleri
Temelde Han'ın zamanının yüzde 99'unu imparatorlukta geçiriyor, romanda ise Han'ın eğitimine değiniliyor. Şimdi ise, Han'ı Mimban'ın çamur gezegenine neyin yolladığını öğreneceğiz. Tıpkı eski Geniş Evren'de olduğu gibi Han, Akademi'de kaba davranışlar sergiliyordu. İmparatorluğun emperyalistlerinin talep ettiği emre ve itaate karşı gevşek bir tutum sergiliyordu.
Han, bir uçuş egzersizi sırasında bir takım arkadaşının hayatını kurtarmak için bir emri yok sayar ve bu da bir Star Destroyer'inin hangar yuvasına çakılmasıyla sona erer. Sonrasında, zavallı çocuk bir İmparatorluk Mahkemesi tarafından Mimban'a hapsedilir.
Qi'ra'nın Crimson Dawn'daki Hayatı
Roman ayrıca, Qi'ra’nın başarısız kaçma girişiminin ardından Lady Proxima'nın çetesine geri gönderildikten sonra Qi'ra’nın geçmişine daha da fazla değiniyor.
Temel olarak, Dryden ya da Crimson Dawn sendikasıyla tanışmadan önce Lady Proxima aslında Qi'ra'yı bir köleye sattı. Qi'ra, birkaç şiddetli kaçış girişimi yaptıktan sonra, Vos Qi'ra'da potansiyeli gördü ve onu çavuş yağto. Vos, Qi'ra teknik olarak hala bir köle olsa bile, onu suikastçı olmak için eğitiyor ve ona lüks bir yaşam sunuyordu.
Roman ayrıca Darth Maul'un, Qi'ra'nın Crimson Dawn’un lideri olduğu hakkında biraz daha fazla bilgi veriyor.
L3-37 için Daha Karanlık Bir Son
L3-37'nin ölümü ve Millennium Falcon’un bilgisayar sistemlerine entegrasyonu, Solo'nun en garip ve en karanlık anlarından biridir.
Romandaki ek materyal, L3'ün kendi iradesinin kaybını, zihninin Falcon’un sistemlerine emilmesinden önce son bir an ile küçültmeyi dener. L3, temelde varolduğundan korktuğu bir köle haline geldiğini hatırlatmakla kalmıyor, aynı zamanda bunun ne anlama geldiği konusunda da bir şey bilmiyor. Lando bile, L3'ün bir köle olmadığını söylüyor.
Ayrıca filmde, L3'ün Falcon'la birleştiği zaman L3'ün yeni formunun seyirci tarafından yorumlanmasına bırakılır. Eğer L3'ün Solo'da feda ettiği şeyin ne anlama geldiğine dair karanlık düşünceleriniz varsa, roman onları daha da karanlık kılar.
Han’ın Soyadı İçin Biraz Mantıklı Bir Sebep
Solo, cidden iyi bir film, ama yaptığı en berbat şeylerden biri, Han'ın isminin bir sebebini vermesidir, ki bu anlamsız çünkü adı sadece Han Solo olmalı. Romanda en azından bu anı filme kıyasla biraz daha fazla mantıklı kurgulamışlar. Kitapta rastgele bir emperyalist amir, Han'ın kayıt olurken yalnız olduğu için, Han'a “Solo” ismini takar.
Han, Romanda kararında daha fazla destekçi buldu, çünkü Qi'ra'yı kaybettiğinde ve biyolojik ebeveynlerinden uzaklaştığı zamanlar arasında hiç kimsenin suçlu olmadığını düşündü.
İsyanın İlk Günleri
Enfys yuvasının soykırım isyanına yardım etmek için yakıt avladığını gösteren vahiy, Solo'yu İttifak'ın İntikamı ile Yeni Bir Umut arasındaki “İmparatorluğun Yükselişi” döneminin daha büyük noktasına getirmeye yardımcı oluyor. Ancak romanın katkısı, Enfys'i ve Cloud Riders'ı özellikle bu ittifakın bir parçasına bağlamak için bir adım daha ileri gider. Bu da Rogue One’s Saw Gerrera'dır.
Epilog, Han'ın Enfys'i, Saw ve partizanlarına verdiği Coaxium'u, grupla bir ilişki kurarak teslim ettiğini görür. Ama aynı zamanda Enfys'i, Solo zamanında sadece 12 yaşında olan genç Jyn Erso ile buluşmasını sağlıyor. İkisi de küçümsenen genç kadınlar olarak birbirlerini kabul ederler.
Öyle düşünüyoruz ki; Enfys ve onun bağlantılarının anlatmak için çok daha fazla hikaye vardır.
