Huawei CEO’su Ren Zhengfei, şirketin işine devam edebilmesi için Amerika Birleşik Devletleri’ne bağlı olmadığını ve Huawei’nin ABD’nin Varlık Listesi’ne eklenmesinin şirketi pek de endişelendirmediğini açıkladı. Ren Zhengfei, verdiği bir röportajı sırasında ayrıca Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşıyla da ilgilenmediğini söyledi.
Huawei CEO’sunun yaptığı açıklamayı daha da iyi anlayabilmenizi sağlamak adına şirketin nasıl günlerden geçtiğini kısaca anlatalım. Huawei, devlet destekli siber casusluk suçlamasıyla karşı karşıya gelmişti. Bununla birlikte ABD, Huawei’nin müşteriler hakkında veri sağladığını ve bunu Çin hükümetiyle paylaştığını iddia etmişti.
Tabii ki Huawei bu suçlamaları hiçbir zaman kabul etmedi. Şirket, ABD yetkililerinin kendilerini hiçbir kanıt olmadan suçladığını söyledi. Ancak gerilimi körükleyen ana şey Trump’ın Huawei’yi Varlık Listesi’ne eklemesi oldu. Böylece Huawei’nin ABD şirketleri ile olan iş ortaklıklarına büyük bir darbe indirildi.
Huawei’nin bu darbeye olan cevabıysa kendi işletim sistemleri HarmonyOS oldu. Şirket şu anda zaten kendi yonga setlerini üretse de hala Intel ve Qualcomm ile aktif şekilde iş birliği yapmaya devam ediyor.
Ancak Android ekosisteminin dünyayı ne kadar ele geçirdiğini göz önüne alırsak Huawei’nin en büyük sıkıntısını da rahatlıkla görüyoruz. Yine de Huawei, Android kullanımının yasaklanması durumunda kullanıcılarına alternatif bir işletim sistemi sunmak için hazırlandığını duyurmuştu.
Tüm tartışmalara rağmen Huawei’nin Çin içindeki satışları artmaya devam etti. Bunu yanında diğer ülkeler Huawei’nin lider konumda olduğu 5G bağlantı altyapısı konusunda tartışmaya devam etti.
Ren Zhengfei’nin yaptığı son açıklama ise Huawei’nin ABD teknolojileri olmadan hayatta kalabilmek için yaptığı hazırlıkları gösteriyor. Şirketin Android ekosisteminden ayrılması halinde ne kadar iyi para kazanabileceği ise hala tartışılıyor.
Ancak Huawei’nin birçok sektörde ne kadar büyük olduğu göz önüne alındığında bu tür bir sonuç ABD de dahil birçok yeri etkiler. Çoğu uluslararası ekonomi, Huawei’ye getirilen yasağın sonuçlarıyla karşı karşıya kalabilir ve aslında Huawei’nin aldığı darbeden daha büyük bir darbeyle karşı karşıya kalabilirler.
