1981 yılında elektronik müzik endüstrisinin önde gelen isimleri, insanların müzik yaratma şeklini değiştirecek akademik bir makale hazırladılar. Makale, müzik aletlerinin müzik verilerini, bir enstrümandan diğerine çevirebilmelerini sağlamak için enstrümanlara Evrensel Müzik Arayüzü getirilmesini öneriyordu. Bu teknoloji, 1983'te donanım arayüzünü bir veri dağıtım protokolüyle birleştiren Müzik Enstrümanı Dijital Arayüzü, yani MIDI formatı olarak karşımıza çıktı.
MIDI formatı, hayatımıza girdikten neredeyse 40 yıl sonra bile müzisyenlerin çalışmalarında kilit bir rol oynuyor. Hatta MIDI Üreticileri Birliği, ilk 1.0 versiyonunu modern müziğe uyarlamak için dönüm noktası olan 2.0 versiyonunu tamamlamaya yakın. MIDI, özellikle 90'ların ortalarında çevrimiçi müzik aktarımı için popüler bir formattı.
MP3'ün adı bile yokken müzik paylaşımı için MIDI kullanılıyordu
O yıllarda web tarayıcılarının öne çıkan geliştiricileri Microsoft ve Netscape, arka plan müziği veya özel bir oynatıcıya gömülü dosyalar içeren web sitelerini oluştururken tarayıcılara MIDI ses dosyalarını erişilebilir hale getiren işlevler ekledi. Bunun için, internet kullanıcılarının Flash'tan önce karşılaştığı ilk tarayıcı eklentisi de denebilir. Özellikle web barındırma hizmeti olan Geocities'in yükselişe geçtiği dönemlerde, MIDI dosyası oynatan siteler fazlasıyla yaygınlaşmıştı.
Geocities, 2009 yılında kapatıldığında çeşitli web sitelerinde bulunan MIDI dosyaları da arşiv ekibi tarafından toplandı. Geocities'in MIDI koleksiyonu, 51.000'den fazla dosya içeriyordu. MIDI'nin geçmişten günümüze uzanan kararlı yolculuğu için oldukça yüksek bir rakam.
MP3 geldi, MIDI'nin popülaritesi kayboldu
MIDI, diğer dosya formatları gibi çok amaçlı kullanılmak üzere tasarlanmamıştı. İnternette multimedya içeriğine olan talebin arttığı bir dönemde ortaya çıkarak popüler olmuştu. Ancak 2000'li yıllarda MP3 dosya formatının yükselişiyle birlikte MIDI tam anlamıyla tahtından oldu.
Yine de MIDI hala tam anlamıyla yok olmadı ve müzisyenler tarafından hala tercih ediliyor. MIDI dosyaları içinde enstrüman, tempo ve nota verileri gibi bilgiler bulunuyor ve bu dosya formatı ile bilgisayarda hazırlanan bir müzik hiçbir değişikliğe uğramadan farklı bir elektronik müzik enstrümanı ile çalınabiliyor.
35 yılın ardından nihayet MIDI 2.0 geliyor
Geçtiğimiz günlerde bir araya gelen Roland, Native Instruments, Korg ve Yamaha gibi MIDI Üreticileri Birliği üyesi şirketler, MIDI 2.0’ın şartnamesi üzerinde anlaşma sağladılar. MIDI 2.0, ilk olarak mart ayında piyasada olacak Roland klavyesi A-88MKII’da görülecek.
1980 yılında kullanılan 5 bit DIN kablolar, yüksek çözünürlüklü ses işlenmesine izin verecek teknolojiye sahip değillerdi. Geliştirilen MIDI 2.0, USB bağlantı noktaları gibi bağlantı noktalarında rahatlıkla kullanılabilecek şekilde geliştirildi. Geliştirme ile beraber 32 bit’e yükselecek olan ses dosyaları, doğru zamanlama ve çok daha iyi ses çözünürlüğü sunacak.
MIDI 2.0 ile beraber, JSON verilerini kullanan Property Exchange adlı bir özellik, enstrümanların kullanımını çok daha kolaylaştıracak. Property Exchange ile beraber artık müzisyenler, ön ayarlara daha az zaman ayırarak, daha fazla müzikle uğraşabilecekler.
MIDI 2.0; Evrensel MIDI Paketi, MIDI Yetenek Sorgusu, Profiller ve Eser Değişimi gibi yeni özelliklerle beraber geliyor. Evrensel MIDI Paket, MIDI 1.0’ın 16 olan kanal sayısını 256'ya çıkarıyor. Yetenek Sorgusu, cihazların donanımlarının MIDI 2.0 veya MIDI 1.0’ı destekleyip desteklemediğini kontrol edebilecek.
MIDI 2.0’ın için geliştirilen özelliklerin bir kısmı aynı zamanda MIDI 1.0 özellikli donanımlarda da çalışabilecek. Uzmanlar, MIDI 1.0’ı destekleyen donanımların dahi MIDI 2.0 ile beraber bir yükseltmeye uğrayacağını söylüyorlar.
