Koronavirüs salgını nedeniyle zor günler geçiren İstanbul'da boğaz trafiğinin neredeyse sıfıra inmesi, balıkçılık yasağı olması Avrupa ve Asya arasındaki boğazda balık bakımından zengin sularda yüzen yunuslar için iyi bir haber oldu. 16 milyonluk şehrin, hükümetin aldığı koronavirüs önlemleri kapsamında perşembe gününden beri karantinada olması ve hafta sonları gelen sokağa çıkma yasağı altında olması boğazı sessizliğe bürüdü.
Akdeniz'i Karadeniz'e bağlayan çok işlek ve dar bu su yolunda bulunan yunusları tespit etmek şehrin sakinlerinin eğlenme yollarından biri olarak biliniyor. Ancak karantina dolayısıyla azalan deniz trafiği ve bu bağlamda artan balık sayısı yunusların kıyıya daha yakın olmasını sağlıyor. Bu nedenlerden dolayı boğazda görülen yunus sayısı normale göre bir hayli artmış durumda.
Şehir terk edilmiş gibi duruyor:
İstanbul Amatör ve Sportif Olta Balıkçılığı Derneği Başkanı Erol Örkçü konu hakkında "Boğazdaki insan ve tekne trafiğindeki düşüşün büyük etkisi var. Karada ve suda yaşayan hayvanlar insanlar olmadan özgür kalabilir. Bu da yunusların kıyıya yaklaşmasını sağlar" şeklinde yorum yaptı. Salgın öncesinde kıyı şeridi boyunca semaver getirerek çay yapmak veya ateş yakmakla birlikte yapılan olta balıkçılığı İstanbul için bir ritüeldi. Uzun lafın kısası, Galata Köprüsü'nde ve Boğaz kıyısında balık tutan insanların gözükmesi şehrin sembolü haline gelmişti ancak şu anda her yer terk edilmiş gibi duruyor.
Boğaz'dan geçen gemileri objektifine yansıtan özel gemi gözcüsü Yörük Işık, salgından önce de yunusların fotoğrafını çektiğini ancak şimdi kıyıya çok daha yakın yüzdüklerini belirtti. Işık yaptığı röportajda "Kıyı şeridinde bulunan kontrolsüz balıkçıların terörü geçici bir süreliğine ortadan kalktığından dolayı yunuslar suyun kenarına yaklaşıyorlar. Ben buna terör diyorum çünkü yüzde 90'ı ne yaptığının farkında değil ve inanılmaz çevre kirliliğine neden oluyorlar" şeklinde konuştu.
