Kuantum mekaniğinin en önemli bulgularından olan kuantum dolanıklık ilkesini kullanan bilim insanları, önemli bir başarıya imza attı. Avusturya Bilim ve Teknoloji Enstitüsü'nden (IST Austria) fizikçiler, kuantum dolanıklığını bir nesne tanıma yöntemi olarak kullanarak yeni bir radar prototipi geliştirdi. Science Advances isimli dergide yayınlanan ve kuantum mekaniğini cihazlara başarıyla entegre eden bu araştırmanın özellikle biyomedikal ve güvenlik sektörlerinde önemli bir etki yaratacağı düşünülüyor.
Kuantum fiziğine göre iki benzer parçacık birbiriyle eş zamanlılığa sahiptir. Bu parçacıklar ayrı yerlerde birbirlerinden çok uzak mesafelerde olsalar bile birinde olan bir durum diğerini de aynı şekilde etkiler. Bu ilke, ışık hızından daha hızlı iletişim olamayacağı için Einstein başta olmak üzere fizikçiler tarafından farklı şekillerde yorumlanmış ve hâlâ bir ölçekte devam eden bir tartışmayı başlatmıştı.
Mikrodalga kuantum ışıklandırma:
ABD, İngiltere ve İtalya'dan bilim insanlarıyla güçlerini birleştiren Avusturyalı fizikçiler, 'mikrodalga kuantum ışıklandırma' adı verilen yeni tipte bir saptama yöntemi geliştirdiler. Bu yöntem, dolaşık mikrodalga fotonları saptama yöntemi olarak değerlendiriyor. Kuantum radar olarak da bilinen prototip, klasik radar sistemlerinin genellikle başarısız olduğu gürültülü termal ortamlarda nesneleri saptamayı başarıyor.
Yeni teknolojinin çok düşük seviyeli enerjilerdeki biyomedikal görüntüleme ve güvenlik tarayıcılarında uygulama alanı potansiyeli olduğu düşünülüyor. Yeni radarda, geleneksel mikrodalgalar kullanmak yerine sinyal fotonları ve boştaki fotonlar iki grup olarak birbirine dolanık hâle getiriliyor. Sinyal fotonları saptanmak istenen nesneye gönderilirken boştaki fotonlar göreceli olarak tecrit edilmiş bir hâlde, müdahaleden ve gürültüden uzak tutuluyor.
Sinyal fotonları nesneden geri döndüğünde, sinyal fotonlarıyla boştaki fotonlar arasındaki gerçek dolanıklık kaybediliyor ancak küçük miktarlarda da olsa bir ilişki sürdürülüyor ve bu da hedef nesnenin varlığını ya da yokluğunu tarif eden bir imza ya da örüntü yaratıyor. Bu durum, çevredeki gürültüden bağımsız bir şekilde işliyor.
Özellikle düşük seviyeli enerjilerde geleneksel radarların hassaslığını kaybettiği belirtiliyor. Bu radarlar, nesneden yansıyan radyasyonla ortamdaki radyasyon gürültüsünü ayırt etmekte başarısız oluyor. Kuantum radar, bu soruna nesneden gelen radyasyonla çevredeki radyasyon gürültüsünü ayırt etmeyi başararak çözüm sunuyor.
