Star Wars: The Last Jedi Filminde Bilimle Şaşırtıcı Biçimde Uyuşan 4 Temel Şey

28
6
4
4
4
Star Wars: The Last Jedi, pek çok açıdan modern fiziğin dışına çıkmış durumda. Buna rağmen bazı olaylar bize daha yakın geliyor. Bugün sizlere Star Wars'da bizim bilimimize daha uygun olayları irdeleyeceğiz.

Star Wars: The Last Jedi filminin ilk haftası büyük bir başarıyla açıldı. Yalnızca Amerika’da 220 milyon dolar kazanarak Amerika’nın en iyi 2. açılış rekorunu kıran Star Wars, bu başarısını sağlarken film olarak da genel olarak beğenildi. Beklentilerin çok yüksek olmasından dolayı son derece riskli bir film olan Star Wars: The Last Jedi, kendisini izleyicilere beğendirmeyi başardı.

Bunu yaparken bildiğimiz fizikten yer yer uzaklaşan ünlü seri, fizikçilere göre kendi içerisinde tutarlı bir filmdi. Bilim insanlarına göre Star Wars bir bilim kurgu filmi değil, bilim fantezisi. Haliyle bu filmlerin bu başlık altında karşılaştırılması gerekiyor.

Film, diğer filmlerde olduğu gibi uzun zaman önce çok, çok uzak bir galakside geçiyor. Pek çok kişi filmin gelecekte geçtiğini düşünse de, aslında Star Wars geleceği değil geçmişi anlatıyor.

NASA’nın Cassini görevinde Satürn’ü keşfetmek için kullanılan yazılımı tasarlayan fizikçi Kevin Grazier, Star Wars’un bilime göre gitmek zorunda olmadığını, bu tarz sinematik filmlerin Gravity veya TV dizisi Battlestar Galactica gibi yapımlar olduğunu açıkladı.

The Last Jedi’de bazı “yok artık” dedirten sahneler oldu, ancak hiçbir zorunluluğu olmamasına rağmen günümüz bilimi ile eşleşebilen bazı olayları da var. Bugün sizlere Star Wars’da yer alan ve günümüz bilimi tarafından yalanlanamayan olaylardan bahsedeceğim.

C-3PO ve BB-8 Gibi Robotlar Yakın Gelecekte Yardımcılarımız Olacaklar

Star Wars evreninin 1977 yılından beri içerisinde bulunan yapay zeka teknolojisi, uzak gelecekten çıkarak yakın geleceğimiz olmaya başladı.

Google’ın yapay zekasının pek çok dili öğrendiğini biliyoruz. Efsane karakter C-3PO 6000 dil biliyor ve Google’ın yapay zekası her geçen gün bu sayıya yetişiyor. 2014’te 26,6 civarında olan Google yapay zekasının IQ seviyesi 2016’da neredeyse iki katına çıkarak 47,3 oldu.

Işıktan Hızlı Hareket Etmek Mümkün mü?

Işıktan hızlı hareket etmek bildiğimiz fiziğe göre mümkün değil, ancak biz sadece gördüklerimizle yorum yapıyoruz. Halbuki kuantum fizikçileri, sürekli ışıktan hızlı seyahat etmenin yollarını arıyorlar. Burada devreye yeni boyutlar, paralel evrenler ve belki de adını bilmediğimiz pek çok farklı şey giriyor. Yani bilim bunun mümkün olabileceğini, ancak şu anki bilgilerimizin ışık hızının ötesini görmemizi izin vermediğini gösteriyor.

“Force” yani güç var olabilir

Tek bir el hareketi ile insanları kontrol eden Jedi ve Sith lordlarını biliyorsunuz. Graizer’e göre bir manyetik alan varsa bir kuvvet oluşturulabilir. Yani, bu yeteneği kullanan kişilerin aslında manyetik güce etki edebileceği düşünülüyor. Burada filmin bilimden uzaklaştığı noktalar başlıyor. Son filmi izlemeyenler için spoiler vermeyeceğim. Son filmin son sahnelerinde Luke Skywalker’ın yaptığı bir sahne var. İşte orada kullanılan güç, bizim bilimimize uymuyor.

Uzayın İlk Kuralı: Uzaydan Kaçın

Uzay, bir nevi insan vücudunu vakumluyor. Haliyle, uzayda 10 saniye hayatta kaldım gibi bir şansımız yok. Uzayda havanın olmaması, onu bir nevi vakum makinesi yapıyor. Film, bu açıdan bizim evrenimizde geçmediğini gösteriyor. Çünkü bizim evrenimizde durum bu. Star Wars’un son filminde dış uzayda hayatta kalınabiliyordu. Bunun tek mantıklı açıklaması, uzay gemisinin etrafında bir kalkan oluşturması olur. Bunun dışında bu olay, bizim evrenimizde mantıksız.

Kaynak : http://www.businessinsider.com/science-of-star-wars-the-last-jedi-is-sound-2017-12/#robots-like-c-3po-and-bb-8-are-plausible-future-helpers-1
28
6
4
4
4
Emoji İle Tepki Ver
28
6
4
4
4