Trump, Uzay Madenciliğine İzin Veren Kararnameyi İmzaladı

25
15
5
2
1
Uzay madenciliği ve dış uzaya yapılacak olan keşifler, uzun süredir tartışılan konular arasında bulunuyor. Trump yönetimi de imzaladığı kararnameyle birlikte bu tartışmaları daha da alevlendirdi. ABD, resmen uzayı 'ticarete açtı'.

Obama yönetimi, 2015 yılında ABD Uzay Madenciliği Yasası’nı (CSLCA) imzalamıştı. Bu yasa, gelişen ticari uzay endüstrisi için çevrenin genişlemesine olanak sağlıyordu. Bu sayede ABD şirketlerinin ve vatandaşlarının, asteroidlerden ya da dünya dışındaki noktalardan çıkardıkları kaynaklara sahip olmak ve bu kaynakları satmak yasal statüye kavuşuyordu.

Trump yönetimi ise 6 Nisan tarihinde uzaydaki kaynakları toplamak için özel girişim haklarını tanıyan bir kararnameyi imzalayarak işleri bir adım daha ileri götürdü. Uzay Kaynaklarının Kullanımı ve Islahı İçin Uluslararası Desteği Teşvik başlıklı bu karar, 1967 yılında yaşanan Dış Uzay Anlaşması ile başlayan ve onlarca yıl boyunca süren çekişmeye de bir son verdi.

Dış Uzay Anlaşması

dış uzay

Bu kararla birlikte ABD, uzayı 'evrensel ortak varlıklar' olarak görmekten de çekilmiş oldu. Yeni kararla birlikte 1967 yılında, Uzay Yarışının doruk noktasında ABD, Sovyetler Birliği ve Birleşik Krallık arasındaki imzalanan anlaşmayla başlayan tartışmaya da son nokta kondu.

İmzalanan bu anlaşmanın amacı, uzaydaki tüm büyük güçlerin aktivitelerini yönetecek ortak bir yapı kurmaktı. Bu anlaşmayla birlikte sadece uzayda nükleer silah denemeleri yasaklanmamış, ayrıca dış uzayın kullanımı ve keşfinde tüm insanlığın çıkarının göz önünde bulundurulması sağlanmıştı. Haziran 2019 itibariyle anlaşma, 109 ülke tarafından imzalandı. Ayrıca diğer 23 ülke de anlaşmayı imzaladı ancak onaylama sürecini henüz tamamlamadı.

Uzay madenciliği

uzay madenciliği

ABD yönetimi bu yasayı, Project Artemis ve NASA’nın Mars ve ötesini keşfinde ticari ortaklığın önemini vurgulayan Space Directive-1’ın (Uzay Yönergesi) tamamlayıcısı olarak görüyor. Yönergede; Ay’ın, Mars’ın ve diğer uzaysal nesnelerin bilimsel keşfinin ve uzun vadeli sondajlarının başarılı olabilmesi için ticari girişimlerle ortaklık kurulması gerektiği vurgulanıyor.

NASA’nın uzun vadeli hedefleri arasında Ay sondajında kalıcı bir program oluşturmak bulunuyor. Bunun program içerisinde Ay’ın yüzeyinde Ay Geçidi (Lunar Gateway) ve Ay Üssü (Lunar Base Camp) kurmak da yer alıyor. Bu yapıların; Ay’da uzun süreli ikamete, geniş bilimsel araştırmalara ve hatta tesis içerisinde yakıt ikmaline izin vereceği düşünülüyor.

Planetary Resources ve Deep Space Industries gibi şirketler, yıllardır uzayın madenciliğe ve ticari keşiflere açılması gerektiğini savunuyorlar. X Prize ve HeroX gibi oluşumların kurucusu olan Peter Diamandis ve ünlü bilim insanı Neil DeGrasse Tyson, dünyadaki ilk trilyonerlerin asteroid madenciliğiyle bu servetlerine kavuşacağını ifade ediyor.

Yeni kolonizasyon mu?

uzay kolonizasyonu

Tabii herkes uzayla ilgili bu ticari girişimleri desteklemiyor. Rusya’nın uzay ajansı Roscosmos, bu kararnameyi kınadı ve bunun kolonizasyona benzediğini söyledi. Roscosmos yöneticisi Sergey Saveliev, kararnameyle ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:

“Dış uzaya el koyma girişimleri ve dış uzaydaki bölgeleri ele geçirmek yapılan agresif planlar, ülkeleri verimli bir birlikteliğe götürmez. Bir ülkenin bölgelerini genişletmek için yaptıklarına dair tarihte çeşitli örnekler bulunuyor, ardından ne olduğunu herkes hatırlıyordur”

uzay madenciliği

Saveliev, Uzay Endüstrisi ile Emperyalizm Dönemi arasında bağlantı kurma konusunda da yalnız değil. Oslo Metropolitan Üniversitesi İş Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Victor Shammas ve bağımsız araştırmacı Tomas Holen, Palgrave Communications’ta bir makale yayınladı.

Shammas ve Holen “Kapitalist Tür İçin Büyük Bir Adım: Dış Uzaydaki Özel Girişimler” başlıklı makalesinde, ticari uzay keşiflerinin insanlar arasında orantısız menfaat yaratacağını ifade etti. SpaceX ve benzeri girişimlerin, deniz kolonicileri ve ticari kaşiflerden çok da farklı olmadığı iddia edildi.

İşte tüm bu tartışmaların arasında ABD, resmi olarak uzayı ve Ay’ı 'ticarete açtı'. Peki, siz bu konuda hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce uzayın ticari girişimlere açılması yeni sömürgecilik döneminin başlangıcı mıdır? Yoksa insanlık tarihinin büyük sıçramalarından bir tanesinin başlangıcı mıdır? Fikirlerinizi yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.

Kaynak : https://www.universetoday.com/145622/trump-signs-an-executive-order-allowing-mining-the-moon-and-asteroids/
25
15
5
2
1
Emoji İle Tepki Ver
25
15
5
2
1