NASA'nın ‘Defense Meteorological Satellites Program/Operational Linescan System’ (DMSP/OLS) verileriyle oluşturulan çalışma, gezegenimizin gece boyunca nasıl göründüğünü ortaya koymakta. Aslında ay ışığının ardındakı bulutları gözlemlemek için tasarlanan Operational Linescan System, aynı zamanda Dünya yüzeyindeki kalıcı ışıkların konumlarını haritalandırmak için de kullanılmakta.
NASA'nın Dünya Gözlemevi'ndeki bir veri görselleştirme uzmanı olan Joshua Stevens, NASA-NOAA Suomi National Polar-orbiting Partnership (NPP) uydusundaki Visible Infrared Imaging Radiometer Suite (VIIRS) aletinin verilerini, gece boyunca Dünya'nın tam yarım küre görünümlerini oluşturmak için kullandı.
Dünya'nın en parlak alanları en çok kentleşmiş bölgeler olsa da, en kalabalık bölgeler olmak zorunda değil. (Bu çıkarımı yapmak için Batı Avrupa'nın görüntülerini Çin ya da Hindistan'ın görüntüleriyle kıyaslayabiliriz.) Görüntülerden anlaşıldığı üzere şehirlerdek, ışık yoğunluğu kıyı şeritlerine veya limanlar gibi ulaşım ağlarına doğru büyüme eğilimi gösteriyorlar.
Ampulün icadının üzerinden 100 yıl geçmiş olmasına rağmen, bazı bölgelerin gece boyunca ışıksız olduğu gözlemleniyor. Tabii bu durum bölgedeki nüfus yoğunluğuyla da doğrudan alakalı. Örneğin görüntülerde Antartika tamamen karanlık. Afrika ve Güney Amerika'nın iç kesimlerindeki balta girmemiş ormanlar çoğunlukla karanlık görünse de, yer yer ışıklandırmaların olduğu da gözlemlenebiliyor.
Ülkemizin gece boyunca en aydınlık olan bölgeleri ise, en kalabalık şehrimiz olan İstanbul, başkent Ankara ve ülkemizin kıyı şeritleri şeklinde sıralanıyor. Bilim insanları, bu gece görüntülerini Dünya üzerindeki insan yerleşimlerinin zamanla nasıl değişiklik gösterdiğini incelemek için de kullanmaktalar.
